Kebabı kimler nasıl buldu, kebapla birlikte insan yaşamında ne değişti?
Tarih öncesi dönemlerde insanların avcılık ve toplayıcılıkla geçimini sağladığı bir dönemde kebapın keşfi gerçekleşti. Şef Tahir Tekin Öztan, bu dönemi şu sözlerle açıklıyor: "Ateşte pişen her ete kebap denir. Kebap milyonlarca yıl önce soframıza girmiştir. İlk insanlar avcılık ve toplayıcılıkla geçinirdi. Güçlü olanlar avcılık yapar ve avlanırdı. Diğer grup ise tabiatın kendilerine sunduğu çeşitli otları toplar ve bunlarla beslenirdi. İnsanlık ateşi bulduktan sonra avladıkları hayvanların etlerini pişirmeye başladı. Bu insanlar ne yaptı? Önce avladılar ve avladıkları hayvanları ağaç dallarından elde ettikleri çubuklara takarak yanan ateşin üzerinde pişirmeye başladılar."
Kebabın bulunması sosyalleşmeyi de beraberinde getirdi
Şef Tahir Tekin Öztan, kebapın keşfiyle birlikte insanların sosyalleşmeye başladığını belirtiyor. Avcı grupların avladıkları hayvanları ateşte pişirirken diğer insanlar etin pişmesini beklerken göz temasında bulunmaya başlayarak yavaş yavaş sosyalleşmeye de başladığını ifade ediyor. Öztan, bu sosyalleşmenin medeniyetlerin doğuşunda önemli bir rol oynadığını vurguluyor. Şu anda bile insanlar, hafta sonları mangal yaparken kebap etrafında bir araya gelerek birçok konuyu tartışma şansı buluyorlar.
Kebap antik dönemlerde şölenlerin vazgeçilmez yemeği
Antik dönemlerde kebapın özellikle kutlama ve şölenlerin vazgeçilmez yemeği olduğunu belirten Şef Tahir Tekin Öztan, bu geleneğin o döneme ait kitabelerden, resimlerden ve rölyeflerden anlaşılabileceğini söylüyor. Ayrıca, antik dönemde askerlerin ve din adamlarının ayinlerinde et pişirme geleneğinin günümüze de yansıdığını ve kuzu çevirme, kuyu kebabı, tavuk çevirme gibi etin bütün halinde pişirilme kültürünün antik dönemlerden günümüze devam ettiğini ifade ediyor. Şef Tahir Tekin Öztan'ın bu açıklamaları, kebapın insanlık tarihindeki önemini ve nasıl keşfedildiğini aydınlatan önemli bilgiler sunuyor.