Ebeveynlerin çocukları için ara tatil planlaması yaparken sıkça düştükleri hatalar ve bu dönemi daha verimli ve sağlıklı geçirmek için uzman önerileri gündemde. Çocukların da yetişkinler gibi dinlenmeye ihtiyaç duyduğunu unutmamak gerekiyor. Ancak pek çok ebeveyn, tatili sadece akademik başarıyı hedefleyerek değerlendiriyor. Bu yaklaşımın çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri ise uzmanlar tarafından sıklıkla vurgulanıyor.
Çocukların Tatil İhtiyacı: Bir Eğitimci Bakış Açısı
Çocukların da yetişkinler gibi tatile ihtiyaçları olduğu, bu sürecin sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal ve sosyal gelişim için de önemli olduğu uzmanlar tarafından belirtiliyor. Eğitimciler, tatil dönemlerinin çocukların akademik baskılardan uzaklaşarak kendilerini keşfetmeleri ve rahatlamaları için büyük bir fırsat olduğunu vurguluyor.
Ebeveynlerin Yanlış Yaklaşımları ve Çocuklar Üzerindeki Etkileri
Bazı ebeveynler, tatil sürecini sadece akademik başarıya odaklanarak değerlendiriyor. Bu yaklaşım, çocukların okula geri döndüklerinde okula gitmek istememe, performans düşüşleri ve uyum sorunları gibi olumsuzluklara yol açabiliyor. Öğretmenlere şikayet etme tehdidi veya arkadaş çevresiyle ilgili olumsuz yorumlar gibi ifadeler, çocuğun benlik algısını ve okula karşı tutumunu olumsuz etkileyebiliyor.
Ara Tatilde Yapılması Gerekenler: Uzman Önerileri
Uzmanlar, ara tatil sürecinin daha verimli ve sağlıklı geçirilmesi için bazı önerilerde bulunuyor. Bu öneriler, çocuğun hem akademik hem de sosyal ve duygusal gelişimini destekleyecek şekilde tasarlanmış olup, ebeveynlere tatil sürecini daha bilinçli ve dengeli bir şekilde planlama imkanı sunuyor.
‘’Çocuklarında yetişkinler gibi tatile ihtiyaçları olduğu unutulmamalıdır.’’
Bazı ebeveynler için tatili verimli geçirmek sadece akademik açıdan yoğunlaşmak çocuğa özel dersler aldırmak, kursa göndermek, ödevlerle ve kitaplarla sürekli zaman geçirmesi konusunda destek olmak anlamına gelebiliyor. Bu tutuma maruz kalan çocuklar da ne yazık ki okula geri döndüklerinde okula gitmek istememe, performans düşüşleri ve uyum bozucu davranışların görülebilme oranı daha yüksek olabiliyor.
Tatil süreci boyunca nasıl vakit geçirecekleri konusunda zorlanan ebeveynler çocuklarına ‘’Okulun başlasın artık. Bir okula gitte rahatlayayım. Sen okulda da böyleysen arkadaşların seni sevmez. Bunu yapmaya devam edersen öğretmenine şikayet edeceğim.’’ gibi cümleler kurabiliyorlar. Bu ifadeler çocuğu istenmediğine dair olumsuz düşüncelere iterek, ev ortamı içerisinde kurallara karşı gelen davranışlara, okul ve benlik algısının olumsuz yönde etkilenmesine neden olabiliyor. Aşağıda belirttiğim maddeleri gerçekleştirerek ara tatili verimli geçirme oranınızı arttırabilirsiniz.
1-Tatili duygusal ve bedensel ihtiyaçların giderilmesi açısından bir fırsat olarak değerlendirmeye özen gösterin,
Bu dönemi akademik eksikleri giderme dönemi olarak değil, çocuğunuzun ve kendinizin duygusal eksikliklerinizi ve ihtiyaçlarınızı giderme zamanı olarak görün. Ancak tüm bunları gerçekleştirirken öğretmenler tarafından verilen sorumlulukları çocuğunuzun gerçekleştirmesi konusunda destekleyin.
Rutinlerinize yeni rutinler ve esneklikler ekleyerek devam edin.
Rutinlerin çocuklar üzerinde rahatlatıcı bir etkisi vardır. Özellikle okul yeniden başladığında uyum sürecini kolaylaştırır. Ancak tatil olduğunu çocuğa belirterek belirli esneklikler yapabilirsiniz. Örneğin; Ekran kullanımında ve uyku saatlerinde belirli sınırlar çerçevesinde saat esneklikleri gösterebilirsiniz.
2-Fiziksel aktivitelere önem verin!
Fiziksel aktivite çocukların fiziksel ve ruhsal sağlığını korumak için oldukça önemlidir. Okulda enerjisini atmaya alışık olan çocuk tatil sürecinde enerjisini atma konusunda zorlanabilir. Bu durumda ev içerisinde istenmeyen davranışlara neden olabilir. Çocuğunuzun ilgi alanlarına ve gelişimsel düzeylerine uygun aktiviteler seçin. Örneğin, çocuğunuza spor yapması için destekleyici rol model olabilir, parka götürebilir ve doğa yürüyüşleri yapabilirsiniz.
Sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olun.
Ara tatilde çocuğunuza arkadaşlarıyla ve aile bireyleriyle görüşebilmesi için fırsatlar tanıyın.
3-Sorumluluklar verin,
Çocuğunuza yaşına ve gelişimine uygun yapabileceği sorumluluklar verin. Örneğin, yatağını toplamak ya da tabakları masaya koymak gibi sorumluluklar çocuğu geleceğe hazırlar, özgüvenin gelişmesine ve bireyselleşmesine katkıda bulunur.
4-Sanatsal aktiviteler yapın,
Sanatsal aktiviteler çocukların yaratıcılık ve ifade becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Örneğin, oyuncak ve hayvanlar müzesine gitmek, evde aile bireyleriyle birlikte tematik ya da serbest resim çalışması yapmak, çocuk sanat atölyelerine katılmak, çocuk tiyatro ya da sinemasına gitmek, aile bireyleriyle birlikte yeni kitaplar almak ve kitap okuma etkinliği yapmak, aile bireyleriyle birlikte film geceleri düzenlemek aktivite örneği olabilir.
5-Tatilin bitmesine birkaç gün kala çocuğunuza haber verin,
Tatilin bitmesi bazı çocuklarda hüznü beraberinde getirebilir. Ayrışmayı ve okul sürecine uyumu kolaylaştırmak için tatilin ne kadar süre sonra biteceği dramatize etmeden çocuğa takvimde göstererek somutlaştırabilirsiniz. Bununla birlikte resimler yoluyla tatilde neler yaptık? Nasıl hissettim? Okulun açılması nasıl hissettiriyor? gibi duygu ve düşünceleri resim yoluyla ifade etmesine yardımcı olarak duygularına eşlik edebilirsiniz. Özellikle ilkokul çağı çocuklarına tatil bitiyor temalı okuma kitaplarıyla duygusal süreçlerine eşlik etmenizi önerebilirim.
6-Psikoterapi süreçlerini ihmal etmeyin!
Yapılan en büyük hatalardan biri okul bitti problemler bitti algısıdır. Ben bunu yalancı iyilik hali olarak adlandırıyorum. Çocuğunuzun devam eden psikoterapi süreci varsa, tatil sürecinde de devam etme konusunda özen göstermeniz çocuğunuzun biyo-psiko-sosyal gelişimi açısından faydalı olacaktır.