Malatya Barosu üyesi Avukat Çağdaş Karaoğlan, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası DASK'ın arabuluculuk sürecindeki tutumunu eleştirdi. Karaoğlan'a göre, DASK'ın arabuluculuk anlaşmaları gereğince yapılması gereken ödemeleri gerçekleştirmemesi, depremzedeleri mağdur etmiş ve onların dava açma haklarını ellerinden almıştır.
DASK'ın Arabuluculuk Süreci ve Depremzedelerin Durumu
"6 Şubat Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen deprem sonucu az ve orta hasarlı konutlar için DASK tarafından daha evvel müjde verilmiş ve depremzedelerin Arabuluculuğa başvurması halinde yapılacak değerlendirme sonucunda ek ödeme yapılabileceği duyurulmuştu."
Avukat Karaoğlan, DASK'ın arabuluculuk merkezine yapılan başvurularda anlaşma sağlanarak imzalanan arabuluculuk tutanaklarına rağmen, gereken ödemelerin yapılmadığını ve depremzedelerin mağduriyetinin arttığını belirtti.
Arabuluculuk Tutanaklarının Hukuki Durumu
Türkiye'de ilk defa bir devlet kurumu olan DASK'ın, arabuluculuk anlaşma tutanağını dikkate almadığına dikkat çeken Karaoğlan, bu durumun hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu vurguladı. Avukat, arabuluculuk tutanaklarının mahkeme kararı hükmünde olduğunu ve anlaşma sağlanması durumunda dava açma yolunun kapanacağını ifade etti.
Devlet Kurumlarının Sorumluluğu ve Depremzedelerin Hak Arama Özgürlüğü
Karaoğlan, DASK'ın devlet kurumu olmasından dolayı ödeme yapmaması durumunda mallarına haciz konulamamasının, süreci olumsuz etkileyen önemli bir faktör olduğunu belirtti. Bu durumun, depremzedelerin hak arama özgürlüğünü hiçe saydığını ve maddi zorluklarla mücadele eden vatandaşların mağduriyetinin artmasına neden olduğunu dile getirdi.
Avukat Çağdaş Karaoğlan, DASK'ın tutumunun değişmesi ve depremzedelerin mağduriyetinin giderilmesi gerektiğini vurgulayarak, konunun ciddiyetine dikkat çekti. İHA