Erzurum, işitme engelli bir baba ve oğulun satrançta olimpiyat madalyası hayaliyle dolu. Alparslan Coşar ve oğlu Ahmet Oğuz Coşar, 20. İşitme Engelliler Kış Olimpiyatları'nda Türkiye'yi temsil etmek üzere kıyasıya bir mücadele verecek. Baba ve oğul, aynı zamanda birbirlerine rakip olmaya hazırlanıyor.
Baba ve Oğulun Satranç Tutkusu
Alparslan Coşar, işçi olarak çalıştığı Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nde oğlu Ahmet Oğuz'a satrancı öğretti. İki tutkulu satranç oyuncusu, birlikte bu alanda kendilerini geliştirdi ve Türkiye İşitme Engelliler Spor Federasyonu tarafından düzenlenen "İşitme Engelliler Türkiye Satranç Şampiyonası"nda derece alarak olimpiyatlara katılma hakkı kazandı.
Olimpiyatlarda Baba-Oğul Rekabeti
Ahmet Oğuz Coşar, olimpiyatlardaki amacının ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek olduğunu belirtiyor. Babasıyla karşılaşacak olmanın heyecanını yaşayan Ahmet Oğuz, her ne kadar birlikte temsil etmenin gururunu yaşasalar da, yarışma esnasında galibiyet için mücadele edeceklerini vurguluyor. Baba Alparslan ise, satranç branşında oğluyla rekabet etmenin yanı sıra, finalde karşılaşmayı umut ediyor.
"Olimpiyatlarda babam da karşıma çıkarsa hedefim galibiyet almak. Babamla beraber ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek için orada olacağız ama ben yenmek için oynayacağım." - Ahmet Oğuz CoşarÜlkemiz İçin Madalya Umudu
Her iki satranç sporcusu da, olimpiyatlara ilk kez katılmanın heyecanını yaşarken, gelecek yarışmalar için daha iyi hazırlanmanın planlarını yapıyor. Baba-oğulun bu rekabeti, ülkemize madalya kazandırma umudunu da beraberinde getiriyor. Alparslan Coşar, satrançta bilgi ve tecrübesini oğluna aktarmanın önemine değinirken, önemli olanın ülkemizin başarısı olduğunu vurguluyor.
Bu ilham verici hikaye, aynı zamanda aile bağlarının gücünü ve sporun birleştirici etkisini de gözler önüne seriyor. Baba ve oğulun olimpiyatlardaki performansı, sadece satrançta değil, hayatta da birbirlerine en büyük rakip ve destekçi olduklarını kanıtlıyor. AA