Telefon Teknisyenliğinden Saraççılığa
Gaziantep’te yaşayan 56 yaşındaki Ekrem Yılmaz, göz rahatsızlığı nedeniyle uzun yıllar sürdürdüğü telefon teknisyenliği mesleğini bırakmak zorunda kaldı. Bu durum, Yılmaz’ın hayatında yeni bir başlangıca vesile oldu. On yıl önce saraççılık mesleğine adım atan Yılmaz, kısa sürede bu zanaatı bir tutku haline getirdi.
“Gözlerim Zayıflayınca Mesleğimi Değiştirmek Zorunda Kaldım”
Meslek değişimi sürecini anlatan Ekrem Yılmaz, şunları söyledi: “Telefon teknisyenliği yaparken gözlerimde ciddi rahatsızlıklar oluşmaya başladı. Doktor tavsiyesiyle bu işi bırakmam gerektiğini öğrendim. Çocukluğumdan beri ilgimi çeken saraççılığa yöneldim ve şimdi severek yapıyorum.” Yılmaz, mesleğine başladığı ilk dönemde zorlandığını ancak zamanla el işçiliğinin ona huzur verdiğini dile getirdi.
Saraççılıkta El İşçiliği ve Gelenek Yaşıyor
Gaziantep Bakırcılar Çarşısı’nda saraççılık yapan Yılmaz, eğer, semer ve heybe gibi geleneksel ürünler üretiyor. El işçiliğiyle deriden ve bezden yapılan ürünler, Gaziantep’e özgü motiflerle süsleniyor. “Önce kalıplarını oluşturuyor, ardından sırasına göre kesip yapıyoruz. Bu süreç, bana hem keyif hem de üretim mutluluğu veriyor.” dedi.
Dünyaya Açılan Gaziantep Zanaatı
Yılmaz, ürettiği ürünlerin fiyatlarının 5 TL ile 4 bin TL arasında değiştiğini ve dünyanın farklı yerlerine satış yaptıklarını belirtti. “Gücüm yetene kadar bu mesleği sürdüreceğim ve çocuklarıma öğretmeye devam edeceğim.” ifadelerini kullandı. Yılmaz’ın dört çocuğu da saraççılık mesleğini öğreniyor.
Teknolojiden Uzak Bir Hayat
Yılmaz, teknolojiye direnerek saraççılığı seçtiğini ifade ederek, mesleğinin gözlerini yormadığını ve geçmişten gelen bu zanaatı yaşatarak huzurlu bir hayat sürdüğünü söyledi. Bu kararla hem kendisine yeni bir hayat kurdu hem de Gaziantep’in tarihi zanaatlarına katkıda bulundu.
Gelenekten Geleceğe Uzanan Bir Hikâye
Ekrem Yılmaz, bir sağlık problemiyle başlayan bu yolculuğunda yeni bir meslek öğrenmenin zorluklarını aşarak, tutkuyla icra ettiği saraççılık sayesinde yeni bir başarı hikâyesi yazıyor. Bu durum, zorunluluğun bazen yeni kapılar aralayabileceğini kanıtlıyor.İHA