Sözlükte kadir (kadr) kelimesi “hüküm, şeref, güç, yücelik” gibi anlamlara gelir. Dinî literatürde ise “leyletü’l-Kadr” şeklinde Kur’ân-ı Kerîm’in indirildiği gecenin özel adı olarak kullanılmaktadır.
Allah’ın insanlara peygamberler vasıtasıyla son hitabı ve nihaî mesajı olan Kur’an’ı indirmesi insanlığın hidayetinde bir dönüm noktası teşkil ettiği için bu olayın gerçekleştiği gece özel bir anlam taşır. Kadir gecesinin önemine işaret eden bir hadiste, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkânına sahip bulunmalarına karşılık Müslümanlara Kadir gecesinin verildiği belirtilir (el-Muvaṭṭaʾ, “İʿtikâf”, 15).
Kadir Gecesinin Fazileti
Dinimiz İslam, yıl içinde bulunan bazı gecelere manevi açıdan özel bir değer atfedilmiştir. Önem verilen gecelerden birisi de, genel kabule göre Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi olan Kadir gecesidir. Kadir Gecesi hakkında müstakil bir sure olan Kadir suresinde onun şanı ve şerefi ifade edilmiştir. Bu sebepten dolayı Müslümanlar bu geceyi saygı, hürmet ve manevi bir heyecanla idrak edip ihya etmektedirler. Nitekim Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de Kadir gecesinin önemi ve fazileti hakkında şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (Kadir, 97/1-5)
Hz. Peygamber (s.a.v.) Kadir gecesinin faziletli bir gece ve günahların bağışlanması için vesile olduğu ifade edip bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah`tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Kadir, 1)
Peygamberimiz Ramazan’ın Son On gününde Ne Yapardı?
Hz. Ayşe (r.a.) Hz. Peygamber (s.a.v.) Ramazan ayının son on gününü ihya etmesi hakkında şöyle dedi: “Ramazan ayının son on günü girdiğinde Resûlullah geceleri ihyâ eder, ev halkını uyandırır, ciddiyetle ibadete soyunur ve eşleriyle ilişkiyi keserdi.” (Buhârî, Leyletül–kadr 5; Müslim, İtikaf 7); diğer bir rivayette ise şöyle buyrulmuştur: “Resûlullah, Ramazan’da diğer aylardan daha fazla (kulluk yapmaya) çalışırdı. Ramazan’ın son on gününde de Ramazan’ın öteki günlerinden daha fazla ibadet ederdi.” (Müslim, İ’tikâf 8)
Kadir Gecesi ve Dua
Dua, bir ibadet olup kulun halini Allah’a (c.c.) arz etmesi durumudur. Bu sebeple İslam, kulların Allah’a(c.c.) dua etmesine önem vermiştir. Duayı ibadetin özü ve Allah’ın (c.c.) kuluna değer verme ölçüsünden birisi olarak görmüştür. Allah (c.c.) bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Rabbiniz dedi ki: Bana dua edin, size icabet edeyim.” (Mü’min, 40/60); “Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm.” (Bakara, 2/186); “De ki: Sizin duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi?” (Furkan, 25/77)
Dua etmenin, diğer zaman ve mekânlara göre daha faziletli olduğu yer ve anlar vardır. Kabe-i Muazzam’da yapılan dua diğer yerlere göre daha faziletli ve makbul olarak görüldüğü gibi kadir gecesinde edilen dualar diğer zamanlarda yapılan dualardan daha değerli görülmüştür. Kadir gecesi, duaların arşa yükseldiği, af ve mağfiret dilendiği önemli ve faziletli bir zaman dilimidir. Kadir Gecesi’nde yapılacak en mühim ibadetlerden biri duadır. Nitekim Peygamber Efendimiz de bize aşağıdaki duayı yapmamızı tavsiye etmişlerdir.
Hz. Ayşe (r.a.) şöyle dedi: “Ey Allah’ın Resulü! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim?” diye sordum. Hz. Peygamber (s.a.v.) bunu üzerine şöyle dua etmesini tavsiye etti: “Allah’ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla! diye dua et” buyurdu. (Tirmizî, Deavât 84; Ayrıca bk. İbni Mâce, Dua, 5)
Kadir Gecesi ve Bağışlanma
İnsan, fani olan bu dünya hayatında nefs-i emmârenin/kötülüğü emreden nefsin aldatmasına ve şeytanın vesvesine aldanıp günah işleyebilmektedir. Şeytan günah işleyen kulun kalbine ve gönül dünyasına “Günahlara battığını ve Allah(c.c.)’ın onu affetmeyeceğine” dair ümitsizliği ilka etmektedir. Fakat Allah(c.c.), yarattığı kulun işlediği günah dolayısıyla ümitsizliğe düşmemesini ve rahmet ve mağfiret kapılarının onlara ardına kadar açık olduğunu Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade etmektedir: “De ki: Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım. Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir.” (Zümer Suresi, 39/53)
İslam, işlenilen günahların bağışlanması için usulüne ve adabına uygun bir şekilde Allah’a (c.c.), tövbe edip O (c.c.)’ndan af dilemenin yapılmasını faziletli bir ibadet olarak öngörmektedir. İnsan günlük hayatında çeşitli sebeplerle günah işleyebilmektedir. İşlediği bu günahlar için Tevvab ve Ğaffar olan Allah’tan (c.c.) af ve mağfiret dilemesi gerekmektedir. Nitekim Allah (c.c.) işlenilen günahlara karşı samimi bir şekilde tövbe edilmesi gerektiği hakkında şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Allah’a içtenlikle tövbe edin. Belki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter ve peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar.” (Tahrîm, 66/8). Peygamber Efendimiz (s.a.s.) tövbenin yapılmasının gerekliliği hakkında şöyle buyurmaktadır: “Ey insanlar! Allah’a tövbe edin ve O’ndan istiğfar dileyin. Ben günde yüz defa tövbe ederim” (Müslim, Zikr, 42)
Dinimiz İslam, kulun işlediği günahlara karşı af ve bağışlanma dileme kapısı olan tevbe etme ve mağfiret dilemeye önem vermiştir. Kul ve özellikle mümin işlediği günahlarının bağışlanması için ellerini Allah(c.c.)’a açıp ondan af ve mağfiret dilemelidir. İşte Kadir gecesi, Allah’a (c.c.) tövbe edilip bağışlanma dilenilen faziletli bir gecesidir. Kadir Gecesi’nde yapılacak en mühim ibadetlerden biri duadır. Nitekim Peygamber Efendimiz de bize aşağıdaki duayı yapmamızı tavsiye etmişlerdir.
Hz. Ayşe (r.a.) şöyle dedi: “Ey Allah’ın Resulü! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim?” diye sordum. Hz. Peygamber (s.a.v.) bunu üzerine şöyle dua etmesini tavsiye etti: “Allah’ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla! diye dua et” buyurdu. (Tirmizî, Deavât 84; Ayrıca bk. İbni Mâce, Dua, 5)
Kadir Gecesinin İhya Edilmesi
İslam âlimleri, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) Kadir gecesine ayrı bir önem vererek onu ihya ettiğine dair rivayetleri göz önüne alarak bu geceyi namaz kılarak, Kur’an okuyarak ve dua ederek geçirmenin sevaba vesile olacağını ifade etmişlerdir. Fakat bu geceye mahsus olmak üzere belli bazı ibadet ve kutlama şekilleri ihdas edip dini bir gereklilik haline getirmenin ise dinde yeri bulunmadığını söylemişlerdir. Ayrıca kaynakların belirttiğine göre Kadir gecesine ait özel bir namaz da bulunmamaktır.
Kadir gecesinde yerine getirilmesi uygun görülen ibadetler şu şekilde ifade edilmiştir:
Kadir gecesinin ibadetle geçirilmesi: İnsan, Allah’a (c.c.) ibadet yapmak için yaratılmıştır. Müslüman fert söz konusu gayenin farkında olup onu en güzel biçimde yerine getirmeye çalışan kişidir. Bu sebeple Kadir gecesinin manevi ikliminden hakkıyla istifade edilmesi için kazaya kalmış namazların kılınması veya nafile ibadetlerin eda edilmesi gibi geceyi gücünün nisbetinde ibadetle geçirmesi güzel ve hayırlı bir davranış olur. Kur’an-ı Kerim Okumak: Kur’an-ı Kerim, muttakilere rehber, hak ve batılı birbirinden ayıran ve gönüllere şifa olan mübarek bir kitaptır. Kur’an-ı Kerim’in sözkonusu özelliklerinin hayatımıza yansıması için okunması, anlaşılması ve hayatımıza yön vermesi önemlidir. Bu sebeple her zaman Kur’an-ı Kerim ile hemhal olmamız gerektiği gibi Kadir gecesinde gönlümüzü ve zihnimizi ona açıp okumamız gerekmektedir. Nefis Muhasebesi Yapmak: Müslüman, ahiret günü mahşerde hesaba çekilmeden önce dünyada nefsini hesaba çeken kişidir. Nefis muhasebesini her an yapmayı hayatının bir prensibi haline getirmelidir. Kadir gecesi nefis muhasebe ve tezkiyesinin yapılması için bir fırsat olup iyi bir şeklide değerlendirilmesi gerekmektedir. Tövbe Edip İstiğfarda Bulunmak: Rahmetin, mağfiretin ve affın fazla olduğu Kadir gecesi, Allah’a (c.c.) tövbe edip O(c.c.)’ndan günahların bağışlanması için bağışlama dilemek manevi bir fırsat olup bunun iyi değerlendirilmesi gerekmektedir.Rabbim Kadir gecesini hakkıyla ihya ve idrak etmeyi ve onun manevi feyiz ve bereketinden istifade etmeyi bizlere nasip eylesin!
Cumamız ve Kadir Gecemiz Mübarek Olsun