Volkanik Karacadağ Taşları El Değirmenine Dönüşüyor
Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, Karacadağ volkanlarından çıkarılan kesme kaya taşları, el değirmeni ustalarının maharetli ellerinde işlenerek unutulmaya yüz tutmuş bir geleneği yaşatıyor. Yüzyıllardır kullanılan bu taş değirmenler, köylülerin günlük yaşamlarında önemli bir yere sahip. Özellikle kırsal kesimlerde yaşayan insanlar için hala nostaljik ve pratik bir araç olarak kullanılmaya devam ediyor. Geleneksel yöntemlerle yapılan değirmenler, sadece yerel halkın değil, sınır ötesindeki Kuzey Iraklı alıcıların da dikkatini çekiyor.
Iraklı Alıcıların Artan Talebi
Kuzey Irak’ın Türkiye sınırına yakın köylerinden gelen vatandaşlar, Siverek’in ünlü el değirmenlerini satın alarak kendi köylerine götürüyor. Bu değirmenler, Irak’ın kırsal bölgelerinde yaşayan ve geleneksel yöntemlerle un öğütmeyi sürdüren köylüler için oldukça cazip. El değirmenlerinin doğal ve sağlam yapısı, Iraklı alıcıların ilgisini çekiyor. Bazı alıcılar bu değirmenleri nostalji amacıyla evlerinin önüne yerleştirirken, diğerleri ise günlük kullanımlarına devam ediyor. Özellikle Irak’ta geleneksel yaşamın izlerini taşıyan köylerde bu değirmenler adeta bir kültürel miras olarak değerlendiriliyor.
Usta Mahmut Selaniş’in 47 Yıllık Ustalık Serüveni
47 yıldır taş ustalığı yapan Mahmut Selaniş, el değirmeni yapımında uzmanlaşmış usta isimlerden biri. Karacadağ’dan çıkarılan volkanik taşları büyük bir titizlikle işleyerek her bir değirmeni yaklaşık on beş gün içerisinde tamamlıyor. Selaniş, değirmen taşlarının yapım sürecini anlatırken, taşların hem sağlamlığı hem de estetik görüntüsüyle dikkat çektiğini belirtiyor. Kendisinden değirmen satın alanların, bu eserleri köylerine götürerek geleneksel değerlerini yaşatmaya devam ettiğini dile getiriyor.
El Değirmenleri Nostaljik Birer Süs Eşyası Oldu
Günümüzde pek çok insan, el değirmenlerini sadece işlevsel bir araç olarak değil, aynı zamanda nostaljik bir süs eşyası olarak da kullanıyor. Özellikle köy evlerinin bahçelerinde ya da giriş kapılarında bu tarihi değirmenleri görmek mümkün. Mahmut Selaniş, değirmenlerin kırsal kesimlerde hala aktif bir şekilde kullanıldığını fakat şehir merkezlerinde daha çok dekoratif bir unsur olarak tercih edildiğini ifade ediyor. El değirmenleri, eskiye özlem duyanlar için bir kültürel bağ kurma aracı haline gelmiş durumda.
Her El Değirmeni Bir Sanat Eseri
Mahmut Selaniş, el değirmenlerinin yapımının büyük bir emek ve sabır gerektirdiğini vurguluyor. Her bir değirmen taşı, Selaniş’in ustalık ve tecrübesiyle adeta bir sanat eserine dönüşüyor. Yapım aşamasında büyük bir özen gösterilen taşlar, hem sağlamlığı hem de estetik yapısıyla dikkat çekiyor. Selaniş, her bir değirmen taşının 5 bin TL değerinde olduğunu ve bu fiyatın taşın işçiliği ile kalitesine göre belirlendiğini belirtiyor. El değirmeni yapımı, zanaatın ve kültürel mirasın yaşatılmasında önemli bir rol oynuyor.
Geleneksel Değirmenlerin Yaşatılma Çabası
Mahmut Selaniş, 47 yıllık tecrübesiyle el değirmenlerinin unutulmaması için büyük bir çaba sarf ediyor. Selaniş, bu mesleğin bir miras olduğunu ve gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini savunuyor. “Bu değirmenler, geçmişin izlerini taşır. İnsanlar, bu taşların üzerinde emeği, geleneği ve kültürü hisseder,” diyen Selaniş, taş ustalığının hem tarihi hem de kültürel bir değeri olduğunu belirtiyor. El değirmenlerinin yaşatılması, hem ustalık geleneğinin devamı hem de geçmişle olan bağın korunması açısından büyük önem taşıyor. Haber Mahmud Nedim GOZELEK