Son yıllarda Şanlıurfa’da uyuşturucu kullanımı artmaya başladı. Şanlıurfalı gençler, bu batağın içerisine giderek daha hızlı bir şekilde sürüklenmeye başladı. Özellikle şehrin ıssız mekânları uyuşturucu kullanan gençlerin adeta uğrak yeri haline geldi.
Gençler bu tehlikenin kendilerini nereye sürüklediğinden habersiz bir şekilde adeta farklı rüyalara dalarcasına tabiri yerinde ise birer birer batmaya başladılar. Özellikle mezarlık alanlar başta olmak üzere birçok alanda geceleri gençlerin uğrak mekânları ıssız alanlar olmaya başladı.
Özellikle Ulucami bahçesinde bulunan mezarlık alan uyuşturucu batağına saplanmış olan gençler için vazgeçilmez bir mekan halini alırken sayıların arttığını görmekteyiz. Özellikle Yeşilay’ın kendi sitesinde uyuşturucuya dair anlatılanlara baktığımız zaman, Fiziksel bağımlılık, kullanılan maddeye karşı bir adaptasyon gelişmesine bağlı olarak maddenin varlığına karşı duyulan fizyolojik bir istektir. Ruhsal bağımlılık ise kişinin duygusal ya da kişilik yapısı gereği, gereksinimlerini tatmin etme/giderme amacı ile o maddeye düşkünlüğüdür.
Bağımlılık ciddi bir hastalıktır. Bağımlılığa ilişkin beyinde birçok nörokimyasal, nörofizyolojik değişimler saptanmıştır. Bağımlılık tedavisi, belirli şemaları ve ilkeleri içeren kapsamlı bir protokol ile sağlanabilir. Bağımlı kişiler bağımlılığın bir hastalık olduğunu kabul eder ve hastalıklarda uyulması gereken kurallar olduğunu bilirlerse tedaviye uyumları artmaktadır.
Bu anlatılanları bile okumak insana büyük bir korku veriyor. Fakat ne yazık ki başta aileler olmak üzere bu illete bulaşan çocuklarının sesini duymayan insanları görmekteyiz. Oysaki bu gençler bizlerin geleceği, bunlara sahip çıkmak biz ebeveynlerin zorunlu görevleri arasında yer almakta.
Fakat ne yazık ki Şanlıurfa gibi sorumluluk düzeyi yüksek, muhafazakar ve aile yapısına önem veren bir toplumun çocuklarının birer birer uyuşturucu batağına düşmeleri, inanın içimizi sızlatıyor. Ben bir Şanlıurfalı olarak bu durumu kabullenemiyorum.
Sayıların gün geçtikçe yükseldiğini gözlemliyoruz. Şanlıurfa da neredeyse her köşe başında bir uyuşturucu pazarlığı baş gösterdi. Gençlerin akşam saatlerinde bakkal bakkal gezerek alüminyum folyo aldıklarına şahit oluyoruz. Bu durumun denetlendiğine şahit olmadım. Hiç kimse umursamıyor. Ayrıca yaş sınırı da gittikçe aşağılara düşüyor.
Özellikle sağlık bakanlığı ve Şanlıurfa Valiliği başta olmak üzere bu gidişata bir an önce dur demesi gerekiyor. Hatta yine gerektiği takdirde ev ev sokak sokak dolaşarak ailelere ulaşıp uyuşturucu belasının anlatılması gerekiyor.
Bu yazımı lütfen bir suç duyurusu olarak algılayın. Yetkili tüm birimlerin bu konuya dikkatlerini çekmek istiyorum. Gerekirse bu konuda ülkenin en başında bulunan cumhurbaşkanlığı makamının da el atarak gençlerimizi bu illetten kurtarmalarını istiyorum. Bu yazımı sıradan bir yazı olarak görmeyin.
Ben bir ebeveyn olarak gençlerimizin bu durumdan kurtulmasını istiyorum. Bir toplumu çökertmek için o toplumun gençlerini etki altına almak yeterlidir. Bende bu etkiyi şer güçlerin ellerine vermek istemiyorum. Uyuşturucu illetinden duyarlılık ve inanç sayesinde kurtaracağımıza ve özelliklede çocuklarımızın bu illetten uzak tutacağımıza birlikte hareket ederek sağlayacağımıza inanıyorum.