Geçmişin İzinde: Siverek Küçelerinde Yürüyüş
Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde bulunan tarihi küçeler, bu şehirde yaşayanlar için sadece birer sokaktan ibaret değil. Her adımda geçmişin izlerini taşıyan bu küçeler, Siverek halkının gönlünde apayrı bir yere sahip. Tarih kokan taş sokaklar, yerel halkın hafızasında derin bir iz bırakırken, geçmişe olan bağlılığı da perçinliyor. Bu küçelerde yürüyenler, bir yandan tarihi hissederken, diğer yandan anıların büyüsüne kapılıyor.
Taş Evlerin Gölgesinde Hayat
Siverek küçelerinde her taş ev, adeta birer geçmişten kalma şahittir. Bu evlerin gölgesinde dolaşırken, geçmişle bugünün nasıl yan yana var olabileceğini görmek mümkün. Küçelerin dar sokaklarında yankılanan anılar, taş duvarlara işlenmiş gibidir. Geçmişte burada yaşananlar, bugün bile insanların hafızasında tazeliğini koruyor. Bu küçelerde yürümek, geçmişin fısıltıları arasında kaybolmak demektir.
Ozanların İlham Kaynağı: Siverek Küçeleri
Siverek küçeleri, ozanların manilerine ilham olmuş, onların dizelerine konu olmuştur. Eskilerin diliyle ifade edilen hisler, bugün bile Siverek halkının kulaklarında yankılanır. Bu sokaklar, sevdaların sessiz tanığı olmuş, sevdalıların ayak izlerini taşır. Siverek halkının kalbinde derin izler bırakan bu maniler, küçelerle özdeşleşmiş ve halkın gönlünde yaşamaya devam etmiştir.
“Bu küçe Uzun küçe / Küçeye serdim keçe. / Acep o gün ola mı? / Yar gelip buradan geçe…”
Mahalle Kültürü ve Saf Sevdalar
Geçmişin izlerini taşıyan bu küçeler, aynı zamanda namuslu sevdaların da tanığıdır. Sevgiyi ifade etmek için bir saç tokası veya işlemeli bir mendil taşıyan gençlerin hikayeleri, hâlâ Siverek halkının dilinde dolanır. Eskiden bu küçelerde yaşanan saf ve masum sevdalar, adeta bir köprü olmuş, sevdayı taşıyanlar bu küçeler aracılığıyla duygularını ifade etmiştir. Mahalle kültürü, o dönemin samimi duygularını bugünlere taşımaktadır.
Siverek'in Sapan Savaşları
Siverek küçeleri, sadece sevdaların değil, aynı zamanda çocukların sapan savaşlarının da merkezi olmuştur. Mahalleler arası yapılan bu mücadeleler, çocuklar için büyük bir heyecan kaynağıydı. Her kavganın ardından barışın geldiği bu küçelerde, çocuklar arasındaki bağlar güçlenirdi. Yaralanan başlara bir avuç tuz veya sımak basılır, ardından haşlanmış nohutlar paylaşılarak barış sağlanırdı. Bu küçeler, çocukların dostluklarına tanıklık eden birer sahneydi.
Kekolar: Küçelerin Korumacı Kahramanları
Siverek küçelerinin en renkli karakterleri ise şüphesiz kekolardı. Mahallenin bekçileri olan bu gençler, küçenin güvenliğini sağlamak için ellerinden geleni yapardı. Geceleri ellerinde sopalarla küçeyi kötülüklerden koruyan bu kahramanlar, mahallenin kızlarına yan gözle bakanların korkulu rüyasıydı. Onların yiğitliği ve mertliği, çocukların dillerinde masal olurdu. Kekolar, küçük dünyaların büyük kahramanları olarak anılırdı. Haber Mahmud Nedim GOZELEK