DAHA ÖNCE ADAK ADAYANLAR BÜYÜK VE KÜÇÜKBAŞ ADARKEN SON DÖNEMLERDE HOROZLAR ADAK EDİLİYOR
Binlerce yıldır Mezopotamya topraklarında süren geleneklerden bir olan adsak adama geleneği günümüzde ekonomik nedenlerden dolayı adak adamanın boyutunun küçüldüğü gözlemlendi.
İşi rast giden, dileği yerine gelen insanların hayrı işlemek amacıyla kurban ettiği hayvanların boyutunu küçüldüğüne dikkat çeken Ahmet Zamir yaptığı açıklamada şunları kaydetti” Eskiden adak geleneği daha sıkı yapılırdı vatandaşların alım gücü nedeniyle birçok insan adak adamıyor. Eskiden özelikle erkek çocuk sahibi olanlar veya büyük dilekleri kabul olanlar deve kesip adaklarını yerine getiriyorlardı zamanla zenginler deva yerine inek kesti, orta halı aileler ise küçükbaş hayvanları adaklarlardı şimdi dileği yerine gelen ancak bir horoz adaya biliyor ekonomik sıkıntılar yaşamımızı her alanda etkilediği gibi adak konusunda da etkiliyor horozların fiyatı 70 TL ile 40 TL arasında değişiyor dileği yerine gelen orta halli aileler ardık küçükbaş yerine horoz adaklıyor” dedi.
ADAK GELENEĞİ NEDİR?
Arapça’da nezir (nezr) diye ifade edilen adak fıkıh dilinde, “bir kimsenin dinen yükümlü olmadığı ibadet cinsinden bir şeyi kendisi için vâcip kılması”nı ifade eder. Diğer bir ifadeyle “kişinin farz veya vâcip cinsinden bir ibadeti
yapacağına dair Allah Teâlâ’ya söz vererek o ibadeti kendisine borç kılması”dır.
Adakta bulunma, arzu edilen sonuçları elde etme veya beklenmeyen kötü durumlardan korunmada Allah’ın yardımını temin etme gayesiyle başvurulan dinî bir davranış mahiyetinde olup hemen hemen bütün din ve kültürlerde görülmektedir. Özellikle Çin, Japon, Hint ve İslâm öncesi Türk kültüründe adağın önemli bir yer tuttuğu, bu mahiyette birçok davranış ve geleneğin bu toplumlarda yaygınlık kazandığı, benzer davranışların diğer toplumlarda da sıklıkla görülen bir davranış olduğu bilinmektedir.
Çeşitli dinlerin ve milletlerin kültürlerinde aynı ve yakın telakkilere dayalı olarak ağaçlara ve kutsal sayılan yerlere bez bağlamak, ibadet yerlerinde mum yakmak, belli durumlarda belli hayvanları kurban etmek, oruç veya perhiz mahiyetinde olmak üzere bazı yiyecek ve içeceklerden, cinsel ilişkiden uzak durmak, istediğine ulaşıncaya kadar bazı zevk ve eğlenceyi terketmek gibi adak türlerine rastlanır. Bu adaklarda dinî-psikolojik sâikler, Tanrı’ya şükretme veya onun yardımını isteme öğesi ağır basar. İslâmiyet öncesi Hicaz-Arap toplumunda da bu sayılanlara benzeyen veya onların dışında birçok adak çeşit ve türü vardı. İslâm dini insandaki dindarlık duygusuyla ve ruhî tatmin
arzusuyla kısmen alâkalı bu davranışı tamamen yasaklamamış, sadece bazı düzenleme ve sınırlamalar getirerek ona kendine has bir şekil vermiştir.