Şırnak’ın Cizre ilçesinde, Özdek ve Gezme aileleri arasında 2020 yılında başlayan kan davası, son olarak kanaat önderlerinin arabuluculuğunda sona erdi. 3 yıl süren çatışmanın ardından taraflar barış için el sıkışarak husumeti sonlandırdılar. Peki, bu süreç nasıl yaşandı ve barışın sağlanmasında hangi adımlar atıldı?
Kan Davasının Başlangıcı: Çatışmanın Derin İzleri
Kan davası, 2020 yılının Haziran ayında Cizre’de Özdek ve Gezme aileleri arasında çıkan büyük bir kavgayla başladı. Taşlı, sopalı ve silahlı kavgada Nurettin Gezme ve Hacı Gezme hayatını kaybetti, 14 kişi ise yaralandı. Bu olayın ardından, aileler arasında öfke ve nefretten kaynaklanan bir çatışma başladı. Barışın sağlanması için 3 yıl süren bir süreç gerekiyordu. Ancak bu süre zarfında, çözüm için önemli adımlar atılmadı mı?
Barışa Giden Yolda Kanaat Önderlerinin Rolü
Özdek ve Gezme aileleri arasındaki bu kan davası, kanaat önderlerinin devreye girmesiyle çözülmeye başladı. Kanaat önderleri, iki aileyi bir araya getirerek barışın önemini vurgulayan anlamlı konuşmalar yaptılar. Konuşmaların ardından yapılan dualar eşliğinde, her iki ailenin fertleri el sıkışarak husumeti sonlandırdılar. Bu an, barışın kalıcı olması adına umut verici bir adım olarak kabul edildi. Peki, kanaat önderlerinin arabuluculuğu gerçekten de iki aileyi nasıl birleştirdi?
Bir Barışın Simbolu: El Sıkışmak
Katılımcılar, bu barışın kalıcı olmasını temenni ettiler. Konuşmaların ve duaların ardından, Özdek ve Gezme ailelerinin fertleri, yıllar süren çatışmanın son bulduğunu göstermek için el sıkıştılar. Bu an, sadece iki aile için değil, tüm Cizre halkı için bir barış sembolü haline geldi. Barış, sadece silahların susması değil, aynı zamanda kalpten bir bağ kurmak anlamına geliyordu.
İki Aile Arasındaki Çatışmanın Son Duruşması: Hasan Özdek’in Ölümü
Barışa giden yolda yaşanan son olay, 17 Mayıs 2023’te meydana geldi. Seyithan Gezme, Silopi ilçesinde Hasan Özdek’i silahla vurup ölümüne neden olmuştu. Hasan Özdek, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Bu olay, kan davasının daha da derinleşmesine yol açmıştı. Peki, bu olay barışı ne kadar geciktirdi? Ancak, sonunda her iki tarafın arabuluculukla anlaşması sağlandı ve barış ilan edildi.
Katılımcılar Barışın Kalıcı Olmasını Temenni Ediyor
Barışın sağlanmasıyla birlikte, katılımcılar bu barışın kalıcı olmasını ve benzer olayların bir daha yaşanmamasını temenni ettiler. Bu barış, sadece iki aileyi değil, tüm Cizre’yi etkileyen önemli bir olay olarak hafızalarda kaldı. Peki, bu barışın toplum üzerindeki etkisi nasıl olacak? Uzun süreli bir çatışmanın ardından gelen bu barış, bölgede başka çatışmaların önüne geçebilir mi?
“Barış, sadece silahların susması değil, kalpten bir bağ kurmaktır,” diyen kanaat önderleri, barışın önemini vurgulayarak iki aileyi bir araya getirdiler.
Sonuç olarak, Cizre’deki bu üç yıllık kan davası, iki ailenin el sıkışmasıyla sona erdi. Bu barış, diğer bölgelerdeki benzer çatışmalar için de bir umut ışığı olabilir. Cizre halkı, barışın kalıcı olmasını ve bölgedeki huzurun sağlanmasını temenni ediyor. İHA