Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde, 6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası ağır hasar gören bir binanın yıkımı, beklenmedik sonuçlara yol açtı. Yıkım esnasında yanındaki 6 katlı binanın üzerine çökmesi sonucu, bu binanın iki dairesi ve içinde bulunan sağlık merkezi zarar gördü. Olayın ardından bölgedeki halk, güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğunu dile getiriyor. Bu durum, vatandaşların hayatını tehdit eden bir durumu da beraberinde getiriyor. Yıkım işlemleri sırasında yeterli önlemlerin alınmaması, başka hangi sorunlara yol açabilir?
Yıkım Çalışmaları ve Sonuçları
Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar alan binaların yıkım süreçleri devam ediyor. Bağlar ilçesinde dün Şenel 9 Apartmanı'nın yıkımı sırasında bitişiğindeki Hayat Apartmanı'nın üzerine çökmesi sonucu, iki daire ve zemin katında bulunan sağlık merkezi zarar gördü. Neyse ki olayda can kaybı yaşanmadı. Ancak, 18 daireli apartmanın ilk üç katının kolon ve kirişlerinde ciddi hasar oluştu. Bu tür olayların sık yaşanması, yıkım işlemlerinin ne kadar güvenli yapıldığı konusunda sorgulamaları artırıyor. Yıkım sırasında ne gibi önlemler alınmalıydı?
Vatandaşların Tepkisi
Zarar gören apartmanın sakinlerinden Ömer Akkuş, iki gündür evlerine giremediklerini belirtti. Akkuş, “Şenel 9 Apartmanı’nın yıkımı sırasında hiçbir güvenlik önlemi alınmamıştı. Burada insanların hayatı söz konusu. Biz kendilerini uyardığımızda sorun yok dediler. Bu şekilde yıkımı yapmaları bizi mağdur etti, evimiz yıkıldı. Şu an sokakta kalıyoruz.” dedi. Bu tür olaylar, sadece maddi hasar vermekle kalmıyor, aynı zamanda psikolojik bir travma da yaratıyor. Acaba bu tür durumların önüne geçmek için ne gibi önlemler alınmalıydı?
Deprem Korkusu ve Psikolojik Etkiler
Diğer bir apartman sakini Türkan Dere, binanın çökmesi sırasında deprem olduğunu düşündüklerini ifade etti. Dere, yaşadıkları korkuyu şu sözlerle dile getirdi: “Önceden bize yıkımı yapacaklarını söyleseydiler biz de önlemlerimizi alırdık. 5 çocuğumla evde olduğum sırada önce dumanlar yükseldi, daha sonra sarsıldık. Deprem olduğunu düşündüm. Daha sonra yıkılan binanın apartmanımızın üstüne çöktüğünü öğrendik. Çok mağduruz, evimize gidemiyoruz.” Bu durum, yıkımın sadece fiziksel hasar vermekle kalmayıp, aynı zamanda insanları derinden etkileyen psikolojik bir travmaya yol açtığını gösteriyor. Peki, bu tür olaylar sonrası destek mekanizmaları yeterli mi?
Gelecek İçin Alınması Gereken Önlemler
Bu tür olayların yaşanmaması için yerel yönetimlerin ve ilgili kurumların daha etkili güvenlik önlemleri alması gerekiyor. Yıkım işlemleri öncesinde, çevre sakinlerine bilgilendirme yapılması ve güvenlik önlemlerinin artırılması hayati önem taşıyor. Ayrıca, olası kriz durumları için acil durum planlarının hazırlanması ve bu planların halka duyurulması da bir o kadar önemli. Kentin geleceği için bu önlemlerin ne kadar acil olduğunu unutmamak gerekiyor. Acaba, bu tür yıkım süreçleri nasıl daha güvenli hale getirilebilir?
Sonuç olarak, Diyarbakır’daki bu olay, sadece bir bina yıkımının ötesinde, güvenlik, bilgilendirme ve kriz yönetimi konularında ciddi eksikliklerin olduğuna işaret ediyor. Gelecek için daha sağlam ve güvenli yapılar inşa etmek adına neler yapılmalı? İHA