?>

GIYBET, SÖZ TAŞIMAK, İFTİRA VE YALAN

Mahmut Yıldızbaş

4 yıl önce

CUMA SOHBETİ

İslam dini, Müslüman’ın, kişisel, ailesel ve toplumsal hayatında güzel ahlaka dayalı erdemli davranışlar sergilemesine öngörmektedir. Erdemli davranışları, toplumdaki güveni, huzuru ve mutluluğu zedeleyen bazı davranışları yermiş ve onlardan uzak durulmasını gerektiğini ifade etmiştir. Dinimiz, güzel ahlaka aykırı olan gıybet, söz taşıma, iftira ve yalan söyleme gibi kötü ahlaki davranışları yasaklamıştır. Bu tür olumsuz davranışların kul hakkı olduğu ve ahirette bir vebal olduğu ifade etmiştir.

GIYBET

Gıybet; Bir insanı gıyabında eleştirmek, çekiştirmek ve hoşlanmayacağı sözler söylemektir. Halk arasında “dedi-kodu” olarak ifade edilmektedir. Kur’an’da ve sünnette gıybetin kötü bir davranış olduğu ve ondan uzak durulması gerektiği ifade edilmektedir.

Allah (c.c.), gıybetin yapılmaması ve kötü bir haslet olduğu konusunda şöyle buyurmaktadır: “Ey İman edenler! Zannın çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.” (Hucurât, 49/12)

Hz. Peygamber (s.a.v.) bir defasında ashâbına “Gıybet nedir bilir misiniz?” diye sormuş. Sahabe-i kiram (r.a.) “Allah ve Resulü daha iyi bilir” dediler. Hz. Peygamber (s.a.v.) bunun üzerine şöyle dedi: “Kardeşini onun hoşlanmadığını bir nitelikle anmandır.” Ashâb-ı kiramdan (r.a.) biri “Kardeşimde dediğim nitelik varsa, ne buyurursunuz?” dedi. Hz. Peygamber (s.a.v.) “Eğer dediğin sıfat kardeşinde varsa, işte o zaman gıybet olur. Eğer o sıfat onda yoksa ona iftira etmiş olursun.” dedi. (Müslim, Birr, 70)

Hz. Aişe (r.a.) validemiz bir gün Hz. Peygamber’e (s.a.v.) “Ya Resulullah! (Kısa boylu oluşunu kastederek) şöyle şöyle olan Safiye sana yeter.” dedim. Hz. Peygamber (s.a.v.) bunun üzerine “Ey Aişe! Öyle bir söz söyledin ki, eğer o söz denizin suyu ile karışırsa her halde onu ifsat eder, tadını ve kokusunu bozardı.” dedi. (Ebu Davud, Edep, 40)

SÖZ TAŞIMA

Söz taşıma, İslam’ın yasakladığı, büyük günahlardan gördüğü ve kul hakkı içeren kötü bir davranıştır. Kur’an’da ve sünnette söz taşımanın güzel ahlak dışı bir davranış olduğu ve ondan uzak durulması gerektiği ifade edilmektedir.

Allah (c.c.), söz taşıyan insanlardan uzak durulması gerektiği hususunda şöyle buyurmaktadır: “Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba, bütün bunların ötesinde soysuz olan kimseye mal ve oğulları var diye boyun eğme” (Kalem, 68/10-14)

Hz. Peygamber (s.a.v.) söz taşıyan kimselerin (cezalarını) çekmeden cennete giremeyecekleri hakkında şöyle buyurmaktadır: “Nemmâm (sözü bizzat dinleyip nakleden kimse) cennete girmeyecektir.”; “Kattat (söylenenlere kulak kabartıp işittiğini gelişi güzel dedikoduları nakleden) cennete giremez.” (Buhârî, Edeb, 50; Ebu Dâvûd, Edeb, 38)

İFTİRA

Bir kimsenin işlemediği ve yapmadığı bir hususu yapmış gibi anlatmak, onda bulunmayan bir kötülüğü varmış gibi göstermek iftiradır. Kur’an’da ve sünnette iftiranın kötü bir davranış olduğu ve ondan uzak durulması gerektiği ifade edilmektedir.

Allah (c.c.), iftira edenlerin günah işlediği, kul hakkına girdiği ve ahiret vebali olduğu konusunda şöyle buyurmaktadır: “Mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler, şüphesiz bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.” (Ahzâb, 33/58)

Allah (c.c.), Müslümanların iftiraya karşı nasıl bir tutum içinde olması gerektiği hususunda şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Size fasık birisi bir haber getirdiğinde, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için haberin doğruluğunu araştırın” (Hucurât, 49/6)

Hz. Peygamber (s.a.v.) “Helak edici yedi büyük günahtan sakının” buyurmuş; büyük günahlar arasında iftirada bulunmayı saymıştır. (Buhârî, Vasâyâ, 23)

YALAN SÖYLEMEK

Yalan, gerçek dışı ve aslı olmayan söz söylemektir. Yalan söylemek, dinimizin yasakladığı ve büyük günah olarak gördüğü hususlardan biridir.

Allah (c.c.), yalan söylemekten kaçınılması gerektiği ve doğru sözlü olunması gerektiği hususunda şöyle buyurmaktadır: “Yalan sözden kaçının.” (Hacc, 22/30); “Doğru söz söyleyin.” (Ahzâb, 33/70)

Hz. Peygamber (s.a.v.) yalan söylemenin kötü olduğu ve insanı kötülüğe götürdüğü hakkında şöyle buyurmaktadır: “Yalan insanı kötülüğe götürür. Kötülük de insanı cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah (c.c.) katında çok yalan söyleyen olarak yazılır.” (Buhârî, Edeb, 69)

Müslümanın, söz söyleme ve konuşma edebine dikkat etmesi gerektiği ön görmektedir. Hz. Peygamber (s.a.v.) bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse, ya hayır konuşsun ya da sussun.” (Müslim, İman, 68)

Dinimiz İslam, çocukları avutmak için olsa bile yalan söylemeyi uygun görmemiştir. Sahabe-i kiramdan Abdullah b. Amir şöyle anlatmaktadır: Bir gün Hz. Peygamber (s.a.v.) evimizde otururken, annem beni çağırdı ve “Hele bir gel, sana ne vereceğim!” dedi. Hz. Peygamber (s.a.v.) anneme “Çocuğa ne vermek istemiştin!” dedi. Hz. Peygamber (s.a.v.) tekrar anneme dönerek şöyle dedi: “Ona bir hurma vermek istemiştim.” deyince, Hz. Peygamber (s.a.v.) “Dikkat et! Eğer ona bir şey vermeyecek olsaydın üzerine bir yalan yazılacaktı.” buyurdu. (Ebû Davûd, Edeb, 88)

İslam Müslüman’ın söz ve davranışlarında güzel ahlak sahibi olmasını, dünyada ve ahirette kendisine faydalı olan şeyleri yapmasını ve faydasız ve vebal altına girecek şeylerden uzak durmasını ve terk etmesini istemektedir. Gıybet etmek, söz taşımak, iftira atmak ve yalan söylemek Müslüman bir şahsiyetin hayatında bulunmaması ve terk etmesi gereken bir güzel ahlak dışında olan hususlardır. Bu kötü ahlak davranışlarına sahip olanlar dünyada insanlar nezninde hoş görülmedikleri gibi Allah (c.c.) katında da vebal altına girip günah işlemektedir.

Rabbim, gıybetten, söz taşımaktan, iftira atmaktan ve yalan söylemekten bizleri muhafaza eylesin!

Rabbim, fani olan bu dünya hayatına aldanıp ahiretini heba edenlerden eylemesin!

Cumanız mübarek olsun.

YAZARIN DİĞER YAZILARI