Osmanlıdan bugüne kadar, yüzünü batıya çeviren sözde aydınlar. Batı batı diye kendi benliğini yetirilenler. İnsan hakları, demokrasi, özgürlük ve laiklik hikâyeleriyle Müslüman toplumları dinlerine, tarihlerine ve varlıklarına bile düşman etmeyi başaran; uşakların, İslam düşmanların ve batı misyonerlerinin bugün bayram günüdür. Adı Müslüman ülkesi olanların gözü önünde İsrail tarafından Müslüman Filistin halkına yapılan vahşeti, insanlık dışı zulmüne ve katliamına seyirci durumuna bırakılmış içi boşaltılmış Müslüman ülkelerinden söz ediyorum.
Bütün dünyanın gözü önünde İsrail’ tarafından bir soy kırımı Filistinlere yaşatılırken; İnsanlar, sağır, kör, dilsiz ve insanlığını kaybetmiş birer varlık haline getirmişlerdi. Bugün Arap liderlerin biri kalkıp ta ulan Allah’ın belaları bizlere insan hakları, özgürlük, demokrasi diye Osmanlıyı yıktırdınız. Elimizde dinimizi aldınız, şimdi lanetli bir toplum olarak ne kadar bayram yapsanız sizin için azdır. Çünkü istediğinizi yaptınız, Müslümanların yüreğinde Allah inancını aldınız, kendi kültürünüzü yerleştirdiniz. İçi başka dışı başka bir İslam topluluğunu oluşturdunuz. İsrail silahsız insanlara kurşun yağdırırken, çocuk kadın, ihtiyar, hasta demeden evlerini başlarına yıkarken, dinozorlar hala İsrail’e destek vermekte silah ve donanma gönderilmekteler. Bu Müslümanların kıyametidir. Hani o demokrasiden, insan haklarından söz edenler. İşte Milli şairimiz bunlar için demişti, tek dişi kalmış canavarlar, gerçekten bunlar canavarlardan beter. Canavarlar yalan söylemeyi bilmez. İnsanları kandıramaz. Ama bunlar ise o saf ve beyinsiz Müslümanları nasıl kendi yörüngesine aldılar.
Bugün Mısır’ın yanı başında bir Müslüman topluluğu yok edilirken onların hala kılı kıpırdamıyor. Çünkü ABD Arap baharıyla bunların hepsini dizay etmiş ve kendi emirlerine itaat edecek kişileri getirmişlerdir. Diğer taraftan Suudi kıralı yağlı iplerle bağlanmış ABD’ nin bir yardımcısı konumuna gelmiştir. İşte bugüne kadar Batı bizimle bunun için uğraşıyordu. ABD kriterlerine uygun bir Müslümanlık istiyordu. İstediklerini de başardılar. Bugün Filistin’in başına gelenler yarın diğerlerin başına gelmeyeceğine dair hiç kimsenin bir garantisi yoktur. Siz Allah’ın emirlerine sırt çevirirseniz Allah’ta işte sizleri böyle zelil eder. Bir avuç İsrail’e çevresindeki Müslüman ülkelerin yürekleri ve elleri bağlı olarak seyir etmektedirler, bu ne kadar bir olay ölümden beterdir. Arap ülkelerin tümü CNN Türkün muhabiri Fulya ÖZTÜRK kadar olamadılar. O İsrail’in tüm yaptıkları vahşeti; çocukların ve sivillerin namaz kılarken üzerine nasıl bombaları yağdırdıklarını canlı olarak, gözleri kör, basiretleri kapanmış kulakları sağır dünya insanlarına servis ediyor, belki birinin namus damarına dokunur da yüksekten ses çıkartırlar. O insanlık havarileri nerede, nerede o insan hakları mahkemesi bunlar hepsi de hikâye bunların hepsi de Müslümanları yok etmek için kurgulanmış kurumlardır. Ben bu kelimeleri yazarken içim yanıyor, bu kelimeler benim birer gözyaşlarımdır. Bizim tüm yazılarımız Müslümanları böyle duyarsızlaşmaması üzerinde yazılmıştı.
Ancak korktuğumuz başımıza geldi. Müslümanlar birbirine boğazlanmaktan, küffarın tuzağına balıklama atlamaktan ve celladına âşık olmaktan başka bir şey yapmadılar. İşte bunun için zayıf düştüler, bölündüler ve küffara küçük birer lokma haline geldiler. İşte Filistin çoluk çocuğuyla yutan bu canavara kimse bir şey yapamıyor. Bu tüm insanlığın yüzkarasıdır. Müslümanların yok oluşun bir göstergesidir.