?>

KAAN MİLLİ MUHARİP UÇAĞIMIZ GURURUMUZDUR.

Ali Lale

9 ay önce

Bu asırda; İstikbal ve özgürlük göklerdedir. Bunu hakkıyla kavramayanlara ve bilmeyenlere bir şey söylediğimiz yok. Ancak bilerek olumsuz bildiride bulunanlara da öyle saflığından söylemiş sözler değildir. Türkiye’nin hava gücünün güçlenmesini sağlayan bu Milli muharip uçağımız için olumsuz yönde yorumlar yapanlar, kalem oynatanlar, bu uçağın yapımı için gece gündüzünü katan o vatan evlatları olan mühendislere karşı ve insanlığa karşı saygısızlığın katmeri işlemektedirler. İkinci ve en büyük yanlışlığı da yazarsa kalemini kiraya vermiştir. Ülke açısında onunla bir kiralık katil arasında hiçbir farkını göremiyorum. Çünkü o da bir milletin istikbal ‘ine ve özgürlüğüne karşı engel koymaya çalışanların borazanlığını yaptığı gibi aynı zaman onların destekçisi olmaktadır. Filistin de ki durumu görmüyor musunuz? O insanları da kendi aralarında bölerek zayıf düşürmediler mi? Bugün de her ikisinin de başlarına bombalar yağdırmıyorlar mı? Bugün İsrail dünya da eşi ve benzeri görülmemiş bir zülüm ve katliam ve soykırım suçlarını işliyor ve ülkenin topraklarını zorla işgal ediyor. Sözde demokrasiyi ve insan haklarının savunucuları karşısında yapıyor, onlarda ne ses ve ne de seda var. Dilleri tutulmuş beyinleri çürümüş, yaşayan ölüler durumuna düşmüşler. Keşke öyle olsaydı. Bu haliyle de zalime yardım etmektedirler. Sizlerin insanlığınıza tüküreyim. Birde bundan ders almıyor musunuz? Eğer gücünüz düşmanlarınızla eş değer değilse güvende değilsiniz. İşte bunu bilinçli olarak bu uçağımız ve bu gelişmeleri hafife alanlar küresel güçlerin birer piyonudurlar. Çünkü Tarihte bunun çok örnekleri vardır. Atatürk’ün himayelerinde Nuri Demirağ mühendis Raşit Bey’in ortaklığıyla Kayseri de Havaalanın da pilot okulu ve Uçak fabrikasını inşa ederek burada tek motorlu uçaklar ve çift motorlu uçakların yapımına başlamış ve ülkesini hava savunma konusunda hiç kimseye muhtaç olmadan özgürce yaşamasını sağlayacak ve bu fırsatı yakalamışken, bu işi sağlıklı bir şekilde yürütmek için tüm imkânlarını seferber etmiş ve o heyecanla çalışmış ve teknik bakımından uluslararası birinci sıraya girecek uçakları yapmaya başlamıştı. Nuri Demirağ aslında ülke sevdalısı bir kişidir. O zenginliğine rağmen hiç paraya önem vermeyen, kötü alışkanlığı olmayan, ülkenin namuslu bir iş adamıydı. Yapılan araştırmaya göre; yapılan inşaatlarda ve demir yollarından herkesten daha ucuz fiyat vermesine rağmen işlerini herkesten daha iyi ve daha sağlam yaptıklarını ifade ediyorlardı. Onun soyadı 15 Km Demir yolunu bedava yaptığından dolayı Atatürk ona o soyadı vermiştir. İstikbal ve özgürlük göklerdedir. Siz göklerinize sahip değilseniz başka ülkeler karşısında yerlerde sürünürsünüz İşte bu aşkla tüm mal varlığını uçak üretimine yatırmıştı. Atatürk havaalanında uçak yapım atölyesi ve pilot okulunu açarak tek ve çift motorlu uçakların yapımına başlamıştı. Bu onun için öyle önemli bir yatırım olacak ki ülkesinin ve özgürlüğüne güç katacaktı. Arap ve Avrupa ülkelerinden siparişler peş peşe gelmişti. Ancak o gizli el ’in baskısıyla ve baskılara dayanamayan İsmet İnönü o günkü şartlarda siyasi bir irade gösteremeyerek, o çalışmaları sonlandırmıştı. Orayı 15 liralık cüz’i bir parayla kamulaştırarak kapatılmıştı. Bir nevi zorla kamulaştırarak o güzelim adamın hayallerine ve Türkiye’nin süper güç olmasına açılan kapıyı kapatarak Türkiye’nin özgürlüğüne zincir vurulmuştu. İşte bugün o zincirler birer, birer kırılıyor. Bugün Türkiye’de teknoloji de meydana gelen gelişmelerin ürünü olarak; havacılık ve savunma sanayinde, Türk Silahlı Kuvvetlerin ülke savunmasında ihtiyaç duyulan bütün silahların yerli ve milli olmasında ve savunma sanayinde meydana gelen gelişmeler, kimleri rahatsız ediyor? Ülkemizin yer altı ve yer üstü kaynaklarına ve stratejik konumuna göz dikenler, Ülkemizin savunma gücünü zayıf görmek isteyenler, ülkemize karşı her türlü algı operasyonuna girişenler, ekonomimizi çökertmek isteyenler, teröristti eğitip donatarak üzerimize köpekleri gibi saldıranlar

GÖKLERDE GÜÇLÜ OLMAMIZI İSTEMEYENLER”

İşte tüm bunlar tek merkezden idare edilmektedirler. Türkiye’nin savunma sanayinde meydana gelen bu gelişmeleri kösteklemek ve durdurmak için çeşitli yollara başvuracaklar. Algı operasyonlarla halkın gözünde önemini sıfırlamak, B,C vs.. palanlarla da başka teklifler öne sürerek bugünkü gelişmeyi durdurma çabası içinde olacaklardır. Millet olarak uyanık olmak zorundayız. Düşman karşısında zayıf kalırsak halimiz bugünkü Filistin’den daha beter olur. İşte bu gelişmeleri engellemek A planı devreye koymuşlardı. Parayla satın aldığı kalemlerde onların zehrini kusmaktadırlar. Bugün Allah’a şükür o olumsuzluklara ve engellemelere boyun eğmeyen bir siyasi irade vardır. Bu gelişmeleri hafife alan ve takdir etmeyenler bu ülkeyi bu vatanı ve bu halkı sevmeyenlerdir. Kısacası Türkiye’nin özgürlüğünü ve bağımsızlığını istemeyenlerdir. Dostlar bunlar sinsi haliyle Osmanlı’yı yıktılar, onun küllerinden yeşeren Türkiye’ye göz dikenlerdir. Bunları saf saf olarak söylediği sözler değildir. Hafife alıp halk arasında savunma sanayimiz kösteklemek isterler. Dün Mühendislerimizi öldürenler kimlerdi? İşte bugün onu yapamadıklarından dolayı bugünde satılık kalemler vasıtasıyla algı operasyonu yapmaktadırlar. Dostlar bunları unutmayın. Dün siyasi iktidar, Nuri Demirağ’ın küresellere kurban etmemiş olsaydı, bugün Türkiye süper güçler arasında yerini alacaktı. Daha sonra “devrim otomobili” Kurban etmemiş olsaydı. Yine de süper güç olurduk. Irak işgalinde neden Hava kuvvetleri uçakları uçuramadılar. Çünkü o uçakları yapanların, yanı düşmanların elinde şifreleri vardı. Ben bunları milletime ve halkıma anlatıyorum ki sizin gibi piyonlara kanmasın, milletimiz ferasetlidir ama yine de anlatayım dedim.

YAZARIN DİĞER YAZILARI