?>

KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ HİKAYESİNDEN ÇIKARILMASI GEREKEN DERS...

Hasan Baydilli

7 ay önce

Bir çoğumuz kırmızı başlıklı kız hikayesini biliyoruz ama yine de kısaca anlatmak isterim. Mealen; Köyün birinde annesi ile birlikte yaşayan tatlı, güzel bir kız çocuğu varmış. Bir gün annesi onu yanına çağırmış, "Kızım büyük annen hasta, ona çorba ve kurabiye yaptım, bunları ona götür" demiş. Ardından, "Kızım orman yolundan başka yere sapma, yabancılarla da konuşma" diye eklemiş. Küçük kız ormana girdiği anda çalılıkların arasında asık suratlı bir kurt fırlamış. Kurt önce kızı midesine indirmeyi düşünmüş ama ormancının yakınlarda olduğunu bildiği için sinsi plan yapmış. Küçük kızla konuşarak, birlikte büyük anneye gitmek üzere yol almışlar... Küçük kız oyalanarak çiçek toplamaya koyulunca, kötü kalpli kurt koşarak önceden büyükannenin evine varmış, sesini inceltmiş ve küçük kızın taklidini yaparak içeri girmiş. İçeri girer girmez büyük anneyi midesine indirmiş ve hemen onun kıyafetini giyip yatağa kurulmuş. Biraz sonra kırmızı başlıklı kız kapıyı çalarak içeri girmiş. Kurt " Gel içeriye yavrum" diye seslenmiş. Kız içeri girince büyük annenin sesi ona değişik gelse de ses çıkarmamış, "Bu yiyecekleri sana getirdim büyükanne, ama senin gözlerin neden bu kadar büyük?" "Seni daha iyi görebilmek için" demiş kurt.  "Peki senin kolların neden bu kadar büyük?" "Sana daha iyi sarılabilmek için"demiş. "Burnun neden bu kadar büyük?" "Seni daha iyi koklayabilmek için" "Peki ağzın neden bu kadar büyük?" diyince kurt yataktan çıkarak, "Seni daha iyi yiyebilmek için"diyerek kırmızı başlıklı kızın üzerine atılarak tek lokmada yiyen kurt, karnını doyurunca harıl harıl uyumaya başlamış. Horlama sesini duyan ormancı eve yaklaşmış içeri girince kurdu göbeği şiş uyurken görmüş. Hemen kurdun göbeğine yarmış ve içinden kırmızı başlıklı kız ile büyük annesini kurtarmış. Evet, toplum olarak bizde bu masala benzer bir şekilde inandırılmaya çalışıldık ve bu yalanlarla büyütüldük. Kurdun hiçbir zaman bir insan gibi olmayacağını bildiğimiz halde, kurda insan muamelesi yaparak gözlerimizi hep kapalı tuttuk.  Yıllardır bizleri kırmızı başlıklı kız hikayesindeki kurt misali, saf veya saflığa yatmış insanları sinsi bir şekilde yemeye çalışıyorlar. Karşımızdaki güç odaklarının gözlerini, kulaklarını, ellerini, kollarını, içlerinden geçen niyetlerini ve amaçlarını bildiğimiz halde, bile bile lades diyerek kendimizi yem etmiyor muyuz toplum olarak?  Kurdun kurt olduğunu bildiğimiz halde hep iyi niyet ve saf duygularla veya başka hesaplar peşinden koşarak kurdun kurt olmadığına inandırıyoruz kendimizi. Peki her şeyi bildiğimiz halde bu saflık oyunu nereye kadar sürecek? Kim kurt, kim değil, aslında çok iyi bilindiği halde, kurda kurt dediğimizde bu ülkede yaşamanın da güç olduğunu biliyoruz. Ancak yetmiyor mu artık bu topluma kırmızı başlıklı kız muamelesi yapmak! Kurdun kurt olduğunu ne zaman görüp ondan sakınarak, önlemini alacaksınız? Kendinizi kurda yem etmeyin! Kurdun midesine indikten sonra emin olun sizi kurtaracak bir ormancı da bulamazsınız... Özgür toplum, özgür insan niyetine...                     
YAZARIN DİĞER YAZILARI