Evlat Nöbetinin Başlangıcı ve Sürekliliği
Diyarbakır anneleri, 3 Eylül 2019 tarihinde farklı illerden Diyarbakır’a gelerek, eski HDP İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi başlatmışlardı. O günden bu yana kesintisiz devam eden evlat nöbeti, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının geri dönmesi için yapılan en güçlü direnişlerden birini oluşturuyor. Anneler, evlatlarını geri almak için, her gün kar, kış demeden aynı noktada nöbet tutarak devletin ve halkın desteğini arıyor.
Gevez Erdinç’in Acı Dolu Çağrısı
Evlat nöbetine katılan annelerden biri olan Gevez Erdinç, Van’dan Diyarbakır’a gelerek oğlunun geri dönmesi için mücadele etmeye başladı. Mikail Erdinç’in Marmara Üniversitesi’nde okurken HDP tarafından kandırılarak dağa kaçırıldığını belirten Erdinç, oğluna seslenerek, “Vatana gel, devlete teslim ol. Orada ne işin var? Senin yerin annenin yanıdır” dedi. 6 yıldır Diyarbakır’da nöbet tutan Gevez Erdinç, “Devlet, bayrak ve vatan için kar, kış demeden buradayım, terörle mücadele ediyorum” diyerek acısının ve kararlılığının altını çizdi.
Mahmut Uslu’nun Annelerinin Umudu
Mahmut Uslu’nun annesi Bedriye Uslu ise, yaz kış, yağmur çamur demeden her sabah çadırının yolunu tuttuğunu ve her gün bir haber alma umudu ile Allah’a dua ettiklerini belirtti. Bedriye Uslu, oğluna seslenerek, “Suriye’nin kapıları açılmış. Oğlum gel, bu çilemiz bitsin. Gel Türkiye Cumhuriyeti’ne teslim ol, evine dön. Babanla yaşlanmışız, perişanız. Ağabeylerin, ablalarının gözü yoldadır” şeklinde duygusal bir çağrıda bulundu. Uslu, oğlunun geri dönmesi için umudunun tükenmediğini ifade etti.
Zeliha Eslek ve Kaybolan Oğlu İçin Bekleyiş
İsa Eslek’in annesi Zeliha Eslek ise, oğlunun 10 yıldır kayıp olduğunu ve bu süre boyunca hiçbir iz bulamadıklarını anlattı. Oğlunun sağ olup olmadığına dair bir haber almak istediğini belirten Zeliha Eslek, “Oğlum yaşıyorsan bir haber ver. En azından o umutla bekleyelim. Bütün kaybolan çocuklar için günümüz çadırda geçiyor” diyerek, kaybolan her evlat için gösterilen mücadelenin yalnızca bir annenin değil, tüm toplumun ortak çabası olduğunu vurguladı.
Evlat Nöbetinin Toplumsal ve Psikolojik Etkileri
Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti, yalnızca kayıp çocukların ailelerinin değil, tüm toplumun direncini test eden bir mücadeleye dönüştü. Çadırlar, sadece evlatlarını bekleyen annelerin değil, aynı zamanda bir halkın teröre karşı verdiği mücadelenin sembolü haline geldi. Anneler, yalnızca çocuklarını geri almakla kalmayıp, terör örgütüne karşı büyük bir toplumsal dayanışma sergiliyorlar. Acıları, mücadeleleri ve umutları, Türkiye'nin her köşesinde yankı buluyor.
Devlet ve Toplumun Rolü: Annelerin Çığlığı
Evlat nöbeti tutan annelerin talepleri, sadece bireysel bir acı değil, aynı zamanda toplumun geleceği için bir çağrıdır. Diyarbakır anneleri, devletin ve toplumun bu konuda daha fazla destek vermesini istiyor. Evlatlarının geri dönmesi için verdikleri mücadele, yalnızca terörle değil, aynı zamanda toplumdaki huzur ve güvenle de bağlantılıdır. “Devletin, bayrağın ve vatanın yanında olduğumuzu gösteriyoruz” diyen anneler, bu mücadeleyi sürdürebilmek için daha fazla yardım ve destek bekliyor.İHA