2006 ile 2009 yılları arasında Şanlıurfa'nın tarihi Haleplibahçe bölgesinde gerçekleştirilen kazılar, şehrin zengin tarihini bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Balıklıgöl'ün kuzeyinde, Daysan Irmağı'nın yanı başında bulunan ve M.S. 6. yüzyıla tarihlenen Amazonlar Villası'ndan çıkarılan mozaikler, geçmişin sırlarını günümüze taşıyor.
Amazonlar Villası'ndaki Akhilleus Mozaikleri: Tarihin Derinliklerinden Gelen Bir Hikaye
Amazonlar Villası'nın 11 numaralı koridorunda yer alan mozaik pano, Akhilleus'un hayatından kesitler sunuyor. Bu panonun çevresindeki 50 cm genişliğindeki bordürde ise dikkat çekici detaylar yer alıyor. Ağaçlar, çalılar, atlar, kısraklar, taylar, boğalar ve koyunlar arasında, kayaların üstünde oturmuş ve saz çalan sakallı bir erkek figürü betimleniyor. Başının üstünde Yunanca harflerle "ANATOAIC" yazısı dikkat çekiyor.
Müzik ve Sanatın Buluştuğu Nokta: Eşsiz Bordür Tasvirleri
Bordürde, saz çalan erkeğin karşısında, onu dinleyen bir atın keyifli ifadesi göze çarpıyor. Ayrıca, bordürdeki diğer tasvirler arasında, kayaların üzerinde oturan ve sarı renkli, uzun saplı, perdeli bir müzik aleti çalan genç bir erkek figürü de bulunuyor. Bu genç, sanki bir türkü söylercesine tasvir edilmiş. Bordürdeki bu sahneler, Şanlıurfa'da 6. yüzyılda var olan zengin bir müzik kültürünün varlığına işaret ediyor.
Şehir Kültürü Araştırmacısı Sabri Kürkçüoğlu'nun dikkat çeken bu bulguları, Şanlıurfa'nın antik geçmişinin sadece arkeolojik bir keşif olmanın ötesinde, kültürel ve sanatsal bir mirasın da parçası olduğunu gösteriyor. Bu mozaikler, antik dünyanın müzikal yönünü ve o dönemde yaşamış insanların günlük yaşantılarını daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.
"Bu mozaikler, 6. Yüzyılda Şanlıurfa'da var olan müzik kültürünün canlı bir kanıtıdır." - Sabri Kürkçüoğlu, Şehir Kültürü Araştırmacısı
