Tüm yaşamını karanlıkta kalmış Siverek tarihini aydınlamaya feda etti.
Siverek kentinin yetiştirdiği ender aydınlarından biri olan Ramazan Özgültekin, memurluk yaşamında sürdürdüğü araştırmalarını emekli olduktan sonrada sürdürdü.
Ramazan Özgültekin emeklilik ikramiyesiyle İlçenin Hasançelebi Mahallesinde, taş duvarlı bir yer evi satın alarak kültürel ve tarihsel çalışmalarını burada sürdürmeye devam etti.
Memleketine Aşık olan Özgültekin bir yandan Siverek kültürünü geliştirmek, karanlıkta kalmış Siverek tarihini gün yüzüne çıkarıp gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla çalışmalarını hiçbir maddi çıkar beklemeden üniversite bitirme tezi hazırlayan öğrencilere elinde ki tüm bilgileri vererek okulu başarıyla bitirmelerine destek oluyor. Tek katlı geleneksel Siverek evi aynı zamanda ilçede eğitim gören tüm öğrenciler için küçük bir kütüphane niteliğine gelmesinin yanı sıra bağlama başta olmak üzere diğer müzik aletlerini çalmak isteyen gençlere ücretsiz müzik eğitimi veriyor.
RAMAZAN ÖZGÜLTEKİN KİMDİR?
1951 Siverek doğumlu Ramazan Özgültekin ilkokul ve ortaokuldan sonra okulu bıraktı liseyi acık öğretimden bitiren Özgültekin bir yıl üniversiteye gittikten sonra tekrardan okulu bırakıp hastanede hastabakıcısı olarak işe başladı 1997 yılında memur olarak emekli oldu. Emekliliğinden sonra kendisini Siverek’in kültürünün korunmasına ve gençleri bu kültür ile iyi bir insan olarak yetiştirmeye adadı.
Bu çalışmalarının yanı sıra Siverek ile ilgili 13 kitap yazan Özgültekin açtığı kitapçı da gençlere bağlama dersi verip onlarla sohbet ediyor. Haran üniversitesinde okuyan Deniz Acun “Ramazan bey sayesinde artık bağlama çalabiliyorum bu da beni çok mutlu ediyor” diyerek duygularını belirti.
Ramazan Özgültekin, tüm çalışmalarını Siverek gençliğine ve insanına yararlı olmak amacıyla yaptığını, gençlere faydalı olduğumda sonsuz mutluluk duyduğunun altını çizerek şunları kaydetti “ okumuş insan aydın insan değildir. Sorunlara eğilen insan aydın insandır. Ben öldükten sonra kitaplarıma ve kitapevimi kimseye bırakmak gibi bir düşüncem yok. Çünkü ben tüm bunlara sonradan sahip olduysam buna sahip olur. Ben gelecek nesillere hazır olan bir mekan bırakmak istemiyorum ama benden sonra gelenler tabi ki de bir şeyler katsın isterim.“Türk edebiyatı 18. Yüzyıldan günümüze kadar olan isimler sözlüğü kitabını bakanlıklar çıkartıp üniversitelere sunuyorlar benim isimim ve çalışmalarımda bu sözlükte yer alacaktır. Benim adım ölümsüz olacak sözlükte ki mahlasım elvandır. Beni okuyun, beni yaşatın başka bir şey istemem” dedi.(HABER:OSMAN SERHAT DOLAŞ&FOTOĞRAF:ŞERİFE KURT)