Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde yaşanan olay, bir annenin yeni doğan bebeğini bir metruk binaya terk etmesiyle başladı. 23 Şubat'ta İskender Paşa Mahallesi Yalıbahçe Sokak'ta yer alan harabe bir evde terk edilmiş halde bulunan erkek bebek, yerel toplumu derinden sarsan bir duruma neden oldu.
Bir Bebeğin Hayata Tutunuş Mücadelesi
Yakın bir evin sakinlerinden Ö.U. tarafından bulunan bebek, duyulan ağlama sesleri üzerine kurtarıldı. İçler acısı durumdaki bebek, poşet içerisinde havluya sarılmış vaziyette bulunduktan sonra hızla ilgili kurumlara haber verildi. Bebek, Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde yapılan tedavinin ardından Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekiplerine teslim edilerek koruma altına alındı.
Annenin İfadesi ve İddianame
Sanık anne M.Ç.C.'nin ifadesinde, "Maddi durumum iyi olmadığı için bebeğe bakamayacağımı düşündüm. İskender Paşa Mahallesi'nde bilmediğim bir sokakta harabe bir binanın önüne bebeği bıraktım," sözleriyle yaşadığı çaresizliği dile getirdiği iddianamede belirtiliyor.
İddianame, Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi ve anne M.Ç.C. hakkında "alt soydan akrabayı kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. İddianamede, bebeğin yaşam mücadelesi verdiği bir dönemde metruk bir yere bırakılmasının, şüphelinin suçunu daha da ağırlaştırdığı vurgulanıyor.
Toplumsal Bir Yara: Bebek Terkleri
Bu olay, toplumsal olarak bebek terkleri ve sonrasında yaşanan dramatik süreçlerin ne denli ciddi bir mesele olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Olayla ilgili soruşturma sürerken, bebek terklerine yönelik toplumsal farkındalığın artırılması ve bu tür olayların önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiği konusu, kamuoyunun gündemine oturdu.
Bu tür olaylar, toplumun en hassas kesimlerinden biri olan yeni doğan bebeklerin korunması ve onlara güvenli bir yaşam sunulması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Diyarbakır'da yaşanan bu üzücü olay, ilgili tüm tarafların bu konuda daha duyarlı olmaları gerektiğini gösteriyor.İHA
