Gelenekten Geleceğe: Elekçilik Mesleğinin Zorlu Mücadelesi
Gaziantep'in Tarihi Bakırcılar Çarşısı'nda, teknolojiye meydan okuyarak mesleklerini sürdüren elek ustaları, azalan müşteri sayısıyla mücadele ederken, aynı zamanda işçi bulma sorunuyla karşı karşıya. Yıllardır devam eden bu zanaat, gelişen teknoloji ve işçi bulunamaması nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Elek Üretiminin Zorlukları ve Çeşitliliği
Elek ustası Mehmet Ekşiler, elek yapımının zorluklarından ve çeşitliliğinden bahsederken, bir zamanlar günde 400 adet elek ürettiklerini, şimdi ise günde bir adet bile zorlandıklarını belirtiyor. Eleklerin sadece un için değil, nohut, bulgur ve fasulye gibi farklı tahıllar için de kullanıldığını vurguluyor.
Teknolojinin Etkisi ve İşçi Bulma Sıkıntısı
Teknolojinin ilerlemesi ve makineleşmenin artmasıyla el emeği eleklerine olan ilginin azaldığını belirten Ekşiler, günlük bin TL’ye rağmen çalışacak eleman bulamamanın mesleklerini tehlikeye attığını ifade ediyor. Eleman bulunamaması, mesleğin devamlılığını ciddi şekilde tehdit ediyor.
Kuşaktan Kuşağa Devam Eden Bir Meslek
Elek ustası Davut Cıkcıkoğlu, elekçilik mesleğinin kuşaktan kuşağa devam ettiğini ancak gençlerin bu mesleğe ilgi göstermediğini belirtiyor. Kendisi 3. kuşak elekçi olarak, mesleğin kendisinden sonra devam etmeyeceğinden endişe ediyor.
Modern Zamanların Etkisi: Plastik Eleklerin Yükselişi
Emine Karataş, günümüzde insanların kolaylık ve konforu tercih ettiğini, bu sebeple el emeği elekler yerine fabrikada üretilen plastik elekleri kullandıklarını ifade ediyor. Bu durum, geleneksel elekçilik mesleğinin daha da gerilemesine neden oluyor.
Gaziantep'teki elek ustalarının yaşadığı bu kriz, hem geleneksel zanaatların modern dünyada nasıl zorluklarla karşı karşıya kaldığını hem de işçilik ve meslek öğrenme konusundaki değişen toplumsal değerleri gözler önüne seriyor. Ustalar, mesleklerini gelecek nesillere aktarmanın ve geleneksel yöntemlerle üretimin devam ettirilmesinin önemini vurgularken, bu zanaatin geleceği belirsizliğini koruyor.İHA
