Siverek Gıda Maddeleri Esnaf Odası Başkanı Berat Dalaman Ahilik Haftası münasebetiyle bir kutlama mesajı yayınladı.
İyi ahlakın, yardımseverliğin, doğruluğun ve kardeşliğin anlamı Ahilik
• • Alçak gönüllü olmak
• • İyi huylarını geliştirmek
• • Kendisini halka adamak
• • Misafirlerini sevmek
• • İnsanlara nasihat ederek onları iyi yola yöneltmek
• • Kudreti varken suçluyu affetmek
• • Bir sanat veya iş sahibi olmak
• • Dindar olmak
• • Utanma duygusuna sahip olmak
• • Hile yapmamak
• • Yalan söylememek
• • Kusur aramamak
• • Dedikodu yapmamak
• • Kusurları örtmek
• • İçki içmemek
• • Zina ve livata yapmamak
• • Zenginlere karşı minnetsiz olmak
• • Kimseye karşı düşmanlık ve kin duymamak
• • Büyüklere hürmetkâr; küçüklere şefkatli olmak
• • Bel bağlamamak; fütüvvet alamet ve elbiselerini taşımak
• • Nefis adı verilen şeytanla mücadele etmek.
Ahilik, Anadolu ve İslam kültürüne dayalı hümanist bir felsefedir. Bu felsefenin, kadını adalet paydasında erkeğe eşitleyen bir hakikatı vardır. Ahilik, genellikle meslek yaşamının ahlaki boyutuyla ilişkilendirilir. Ahilik üzerine yapılan akademik ve entelektüel çalışmalarda sıklıkla ahiliğin sosyoekonomik etkilerinin incelenmiş olduğuna rastlanır. Bu gereklidir, çünkü zanaat ve sanat fenomenleri ahiliğin ilgi ve müdahale alanlarına girmektedir. Sadece ekonomik güdülerle ve akılcı olarak hareket ettiği öngörülen hayali insan tipi, ekonomik çıkarları en büyük ölçüde sağlamak amacıyla hareket ettiği düşünülen insan Çalkantılı ve buhranlı dönemler, içinde taşıdıkları korku, yoksulluk gibi zorluklara inat edercesine tarihte bazen, en güvenli limanlarını inşa etmekten de geri durmamaktadır. Bu çabada çalışmak, birlikteliği artırmak ve paylaşımcı olmak, barışa dönük bir yaşama kültürünü yeniden inşa etmek bakımından en temel unsurlar olmaktadır. Ancak yol göstericiye de ihtiyaç her zaman gereklidir. Kendi başına bireysel çabalar bir ölçüde anlamlı olsada toplumu yönlendirecek bir ortak akla duyulan ihtiyaç tarihte her dönemde ortaya çıkmıştır. Bu bilgenin cisimleştiği varlık, kültürel yapı, inanç veya kişi her ne olursa olsun, karşılaşılan zorluklara rağmen toplumun ruhunu güçlü kılmalıdır. İşte bu ihtiyaç Anadolu’nun bu zor döneminde kendisini üretebilmiştir. Harezmşahlar devletinin yıkılması ve Moğol akımı, içlerinde Ahi Evran ile birlikte Hacı Bektaş-ı Veli, lbnü’l- Arabi, Şems-i Tebrizi gibi birçok bilge, sanatkar ve din bilginlerinin Anadolu’ya gelip yerleşmelerini sağlamıştır.
Ahiliğin açık şartları der ki; “elini… kapını… sofranı açık tut!” Ahiliğin kapalı şarları da der ki; “dilini… gözünü… belini bağlı tut!” Bireyler için ileri sürülen bu şartlar topluma ve uluslara da uyarlanabilir. Ayrıca folklorik ve popülarite değeri oldukça yüksek olan bu öğütler ekonomi ve kadın için de birer denkleme dönüştürülebilir. Hem de ‘çok bilinenli’ bir denkleme… Bilinen ve bilinmesi gereken şudur ki; eğer ekonomi, üretirken ve dağıtırken adil olursa, kadın daha erdemli yaşar ve çocuklarını (aslında toplumun çocuklarını) da daha ahlaklı ve çalışkan büyütür. Öte yandan eğer kadın, vücudunun yıpranacağını düşünmeden ve sağlam ekonomiden dolayı gelecek kaygısı gütmeden cömertçe çocuk doğurursa, bundan dolayı ülke ekonomisi büyür ve herkese yeter hale gelebilir. Eğer biz, çağdaş olduğumuzla övünen bizler, çağdaşlık adına ahiliğin açık şartları ile kapalı şartlarını birbirine karıştırırsak; yani, örneğin, bencillik yapıp soframızı açık tutacağımıza kapalı tutarsak ya da yalancılıkta ve iftirada sınır tanımayıp dilimizi ve gözümüzü bağlı tutacağımıza açık tutarsak ve tüm bu işlerde kadını bir araç ya da aracı olarak kullanırsak, işte o zaman gerçekten Ahilerin “ahı” tutar ve çağdaşların başına her türlü felaket gelebilir. Dünyada yaşanan pek çok kötülük ve kriz, bunun küçük bir ispatı sayılabilir.
Ahilik haftamız münasebetiyle yazdığım bu yazımı başta Siverek esnafımız olmak üzere bütün esnaflarımıza armağan eder Ahilik Haftamızı en içten dileklerimle kutlarım.