Mesai Saatleri Ötesinde Bir Bağ
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışan hemşireler, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde, kimisi 1 kilogramın altında olan bebekler için adeta bir umut ışığı oluyorlar. Hemşireler, bu minik bebeklerin sağlıklı bir şekilde taburcu edilebilmesi için var güçleriyle çalışıyorlar. Hemşire Serap Yaşar, duygularını şu sözlerle ifade ediyor:
"Evdeyken bile aklımız sürekli hastanedeki çocuklarımızda, acaba iyi mi diye. Çalışmasak bile arkadaşlarımızı arayıp bebeklerin durumunu sorabiliyoruz. Bebeklerden kopamıyoruz. Burası da bizim ikinci evimiz gibi."
Bir Anne Şefkatiyle
Sorumlu hemşire Betül Karakaş, 15 yıllık meslek hayatında çok sayıda bebeğin tedavisinde görev aldığını belirterek, bir annenin duygularıyla yaklaştığını söylüyor. Karakaş'ın mesleğine olan bağlılığı ve bebeklere olan sevgisi, onun işini daha da anlamlı kılıyor:
"Ben de anneyim. O yüzden burada yatan bebeklere verdiğimiz şefkatin, vicdanen yaklaşımın değeri çok büyük. Bu bilinçle çalışıyoruz. Bu yüzden çok mutluyuz. Bu bölümde hizmet vermek gerçekten bir ayrıcalık."
Yoğun Bakımın Fedakar Neferleri
Hemşire Serap Yaşar, 17 yıl süren hemşirelik kariyerinde, son 9 yılını yenidoğan yoğun bakım ünitesinde geçirmiş. Ona göre, bebeklere hizmet vermekten büyük mutluluk duyuyor ve her zaman bir anne şefkatiyle yaklaşıyor. Yaşar, hem meslektaşlarıyla hem de ailesiyle olan ilişkisini anlatırken, yoğun bakım ünitesindeki deneyimlerinin kişisel ve mesleki yaşamını nasıl etkilediğini vurguluyor.
Hemşire Hasan Kan da, dört yıldır yenidoğan yoğun bakımında çalışıyor ve ilk başladığında bebekleri görünce duyduğu heyecanı ve korkuyu paylaşıyor. Zamanla alıştığını ve şefkatle dolu bir çalışma ortamının huzurunu yaşadığını belirtiyor. Kan, tüm hemşirelerin Hemşireler Günü'nü kutlayarak meslektaşlarına olan saygısını ifade ediyor. AA
