35 Yıllık Kitap Aşkı
Gaziantep'te yaşayan 60 yaşındaki Servet Kellecioğlu, çocukluk yıllarında başlayan kitap okuma sevgisini, 35 yıldır sahaflık yaparak sürdürüyor. Bu tutku, Kellecioğlu'nun hayatının merkezinde yer alıyor ve yıllar içinde onun binlerce nadide eseri bir araya getirmesine olanak tanıyor. Sahaflık mesleği, Kellecioğlu için sadece bir iş değil; aynı zamanda bir yaşam biçimi haline gelmiş durumda.
El Yazmaları ve Tarihi Eserlerle Dolup Taşan Dükkân
Tarihi Gümrük Hanı'nın yanındaki küçük dükkânında, Kellecioğlu'nun nadir kitaplarla dolu bir hazine sakladığı biliniyor. 200-300 yıllık eserlerin de yer aldığı bu koleksiyonda, el yazması ilim ve tarih kitapları bulunuyor. Kellecioğlu, bu eserleri özenle muhafaza ederek, onları gelecek nesillere aktarma misyonunu üstlenmiş durumda. Kitap kokusuna olan tutkusunu, "Kitap okuma hastası olanlar bir müddet sonra sevdikleri işi hobi haline getiriyor ve daha sonra meslek haline getiriyor," diyerek ifade ediyor.
Çocukluk Hayalinden Hayata: Kitaplarla Dolu Bir Dünya
Kellecioğlu, küçük yaşlardan itibaren kitaplarla bağını koparmamış biri olarak biliniyor. Bu süre zarfında yüzlerce kitabı biriktirerek sahaflık mesleğine adım atan Kellecioğlu, "Kitap okumayı ve biriktirmeyi seviyorum. Dostlarımıza da kitap okumayı tavsiye ederim," şeklinde konuşarak kitap sevgisini ve sahaflık mesleğini destekleyenlere teşekkür ediyor. Kitaplarının büyük kısmını kitapseverlerle buluşturuyor, ancak bazı eserler onun kişisel koleksiyonunda özel bir yer edinmiş.
Sahaflık Kültürünü Yaşatmak İçin Mücadele
Kitaplara olan ilginin giderek azaldığını düşünen Kellecioğlu, "Bir nesil sonra belki de bu eserleri okuyan kalmayacak," diyerek kaygılarını dile getiriyor. Ancak bu durum, onun kitaplara olan ilgisini azaltmıyor; aksine, dükkânını bir kültür merkezi gibi kullanarak kitapseverleri ve eski eser meraklılarını bir araya getirmeye çalışıyor. Onun için sahaflık, sadece kitap satmak değil, aynı zamanda kültürel bir mirası gelecek nesillere aktarmak anlamına geliyor.
Bir Hazineyi Korumak: Eski Kitaplar İçin Titiz Bakım
Kellecioğlu, dükkânında özenle koruduğu 50, 100 ve hatta 200 yıllık eserlerle dolu rafları gözü gibi saklıyor. Nadir bulunan bu eserleri titizlikle muhafaza etmeye çalışırken, onları alıp okumak isteyen kitapseverlerle buluşturmak için büyük bir özen gösteriyor. "Bazı müşterilerimiz, babalarının ya da dedelerinin okuduğu kitapları bulmak için geliyor," diyen Kellecioğlu, bu tür anıların yeniden canlanmasına tanıklık ediyor.
Gelecek Nesillere Aktarılan Bir Miras
Eski kitapların korunması için elinden geleni yaptığını belirten Kellecioğlu, "Sakladığımız eserleri itinayla topluyoruz," diyerek, bu kültürel mirasın devamlılığı için çaba gösterdiğini ifade ediyor. Sahaflık mesleğini bir ömür boyu sürdüreceğini söyleyen Kellecioğlu, kitapların sadece birer nesne değil, aynı zamanda yaşanmışlıkların ve kültürel değerlerin taşıyıcısı olduğuna inanıyor.
"Biz bu kitaplarla yaşıyoruz, ve onlar sayesinde geçmişe dokunuyoruz."
Özetle, Kellecioğlu'nun hikayesi, kitaplara duyulan sevginin bir insanın hayatını nasıl şekillendirebileceğinin en somut örneklerinden birini sunuyor. Sahaflık, onun için sadece bir meslek değil; geçmişin izlerini gelecek nesillere aktarma sorumluluğu taşıyan kutsal bir görev. İHA