Altın Güvenli Bir Liman mı?
Diyarbakır’da kuyumculuk sektöründe yer alan yetkililer, Orta Doğu’da devam eden çatışma ve belirsizlik ortamının altın talebini artırdığını ifade ediyor. Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Kamuran Kaya, bölgede yaşanan savaşların insanları güvenli bir yatırım aracı olan altına yönelttiğini belirtiyor. Özellikle Lübnan, Filistin ve İsrail arasındaki çatışmaların yakın coğrafyadaki halkı tedirgin ettiği, bu nedenle de altına talebin hız kesmeden devam ettiği gözlemleniyor.
Düğün Sezonunun Etkisiyle Artan Talep
Orta Doğu’daki jeopolitik krizlerin yanı sıra Diyarbakır gibi tarıma dayalı bölgelerde düğün sezonunun başlaması da altın talebini artıran diğer bir faktör olarak öne çıkıyor. Tarım toplumu olan bölgede mahsul dönemine bağlı olarak düğün organizasyonları yapılıyor ve bu dönemde altın alışverişi yoğunluk kazanıyor. Kaya, tarım sezonunun altına olan talebi doğrudan etkilediğini ifade ederek, hem geleneksel düğünler hem de yatırım amaçlı altın alımlarının arttığını vurguluyor.
Korku ve Endişe Altına Yönelimi Pekiştiriyor
Kaya’nın açıklamalarına göre, halkın altına yönelimi büyük ölçüde jeopolitik riskler ve savaşların tetiklediği korku ile besleniyor. Lübnan, Filistin ve İsrail arasında süregelen savaşın bölge halkında endişe yarattığını belirten Kaya, bu nedenle vatandaşların altını güvenli liman olarak gördüğünü söylüyor. Bölgede yaşanan bu gerilimlerin hem ekonomik hem de psikolojik etkileri, altın piyasasını doğrudan etkiliyor.
Altın Fiyatlarındaki Yükselişin Sebepleri
Altın fiyatlarının uluslararası piyasaların üzerinde seyretmesi ise Türkiye’deki altın ithalatına getirilen kısıtlamalardan kaynaklanıyor. Kaya, ülke içinde talebin yüksek olduğunu ve ithalatta uygulanan sınırlamaların fiyatların yükselmesine yol açtığını belirtiyor. Şu anda uluslararası piyasalarla karşılaştırıldığında Türkiye’de altın fiyatları yaklaşık 130 lira daha yüksek seviyede seyrediyor. Bu durum, hem yerel hem de ulusal düzeyde ekonomik baskıları artırıyor.
Bölge Halkının Altına Bakışı
Kaya’nın açıklamalarına göre, yerel halkın altına olan talebi sadece yatırım amaçlı değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal bir değer olarak da önem taşıyor. Özellikle düğünlerde takı olarak kullanılmak üzere altın alımı büyük bir geleneği temsil ediyor. Orta Doğu’daki krizler, bu geleneği de farklı bir boyuta taşırken, insanların altına olan bakışı güvenli bir yatırım aracı olarak daha da pekişiyor.
Jeopolitik Krizlerin Ekonomik Etkileri
Orta Doğu’daki çatışmaların etkileri sadece Diyarbakır kuyumcularını değil, tüm bölge ekonomisini etkiliyor. Altın talebinin artışıyla beraber fiyatların yükselmesi, bölgedeki ekonomik istikrarı da zorluyor. Kamuran Kaya, bu süreçte altının güvenli liman olarak tercih edilmesinin, gelecekte fiyatların daha da artmasına neden olabileceğine dikkat çekiyor.
“Dibimizdeki savaşlar insanlarda korku yaratıyor ve bu korku, altına olan talebi artırıyor.”
Sonuç olarak, Orta Doğu’daki savaşların etkisiyle Diyarbakır’da altına olan talep hızla artarken, bu durum altın piyasasında dalgalanmalara yol açmaya devam ediyor. Altın fiyatlarındaki artışın süreceği öngörülürken, bölgedeki ekonomik istikrarın korunması da güçleşiyor.İHA