9 yıl önce mülteci olarak Türkiye’ye geldiğini söyleyen Roken Abdülbaki Taher, “Bir mülteci olarak yeni bir ülkeye geldikten sonra ilk düşündüğüm şey burada ne yapacağım, ne öğreneceğim ve kendim için neler yapabilirim oldu. Benim için önemli yerlerden olan Halk Eğitim Merkezine gittim. Bize meslekleri öğrettikleri için teşekkür ediyorum. Halk eğitim merkezinde bir çok sayıda elişi sanatı gördüm, iplerle yapılan, kağıtlarla yapılan, renklerle yapılan bu eserlerin arasında Filografi de vardır. Benim yaptığım da Filografi sanatıdır” dedi.
Öğretmenlerin bunu nesillerden nesillere öğrettiğini belirten Taher, “Çok güzel bir sanat, hayal gücünü geliştiren, sabır isteyen bir iş. Gergin bir insan olduğum için hep böyle zahmetli işlerle uğraşırım. Bu meslek bana gayreti öğütlüyor ve bu sanatta bana gerçekten sabırlı olmayı öğretti. Eğitimlerimi bitirdikten sonra eve geldim ve kullanmadığım boş bir odamın olduğunu gördüm. Odamı atölye gibi yaptım ve eserlerimi burada hazırlayıp sergilemeye başladım. Çok şükür ki işimden çok memnunum, çok güzel bir sanatı icra ediyorum” diye konuştu.
“Kendi ülkemdeki insanlara Türk sanatını öğretmem için sabırsızlanıyorum”
“Önümüzdeki zamanlarda daha güzel eserler vermek için hazırlanıyorum, farklı bir şeyler düşünüyorum, yapacağım inşallah” diyen Taher, “Sosyal medyadan da çok sayıda sipariş alıyorum, eş dost akrabalarda görüp, beğenip, alıyorlar. Suriye’de beni bekleyenler var, Türk Sanatlarını öğrenmek için sabırsızlıkla bekliyorlar. Ülkeme döndüğüm zaman Türk Sanatlarını onlara da öğreteceğim inşallah” şeklinde konuştu.
Türkiye vatandaşı olmadığı için Suriye’ye gidemediğini kaydeden Taher, “Türk vatandaşlığı için başvuruda bulunduk. Vatandaşlığın sonuçlanmasını bekliyorum. Vatandaş olduktan sonra Suriye gidip Türk sanatını oradaki insanlara öğreteceğim. Filografi sanatı bana sabır olmayı öğreti. Sinirli bir bayan olduğum için yaptığım işlerde savaşırım ve bu sanatı öğrenirken bana sakin ve sabırlı olmamı öğreti” ifadelerinde bulundu.