Soğan, yemeklere lezzet katmasının yanı sıra insan sağlığına sağladığı faydalarla da adeta mucize bir besin. Kolay ulaşılabilir olması ve içine girdiği her yemeği tatlandırmasıyla sofraların vazgeçilmez besini olan soğan, yanlış tüketildiğinde vitamin değerlerini kaybedebiliyor.
Diyetisyen Berna Ertuğ; Türk mutfağının gözde besini olan soğanın faydalarından uzun uzun bahsetti. Soğanın, çeşitli kanser türlerinin riskini azaltma, ruh halini iyileştirme, cilt ve saç sağlığını koruma gibi konularda önemli yararları vardır.
A, C ve B vitaminleri açısından önemli bir kaynak olan soğan; kükürt, iyot, kalsiyum, demir, folat, magnezyum, fosfor, potasyum ve antioksidanlar açısından da zengindir.
A vitamini hem enfeksiyonlara karşı bağışıklığı hem de göz sağlığını destekler, B vitamini bağışıklık ve sinir sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olur.
Soğanın içerdiği kuarsetin adlı antioksidan sayesinde yumurtalık, kolorektal gibi kanser türlerine yakalanma riskini azaltmaya yardımcı olduğunu göstermektedir. Kuarsetin, alerjik reaksiyonlara yol açan histaminin bağışıklık hücrelerinde salınımını engellemesine yardımcı olur.
Soğanının içeriğindeki kükürt kan inceltici etkisi göstererek kalp kriziyle inme riskini artıran plateletlerin birikimini önler. Soğandan alınan kükürtün hipertansiyon başlangıcını geciktirme ve azaltmaya yardımcı olduğu diğer çalışmalarla tespit edilmiştir.
Genelde bol bol alınıp aynı yerde saklanan soğan ve patateslerin farklı kutulara ya da poşetlere konulması gerekir.
Çünkü patatesin yaydığı nem soğanın filizlenmesine ve çürümesine yol açar. Kuru soğanı serin ve kuru bir ortamda saklamak uzun süre taze şekilde tüketilmesini sağlar.
Yarım kalan kuru soğanlar ise cam saklama kabına koyarak buzdolabında muhafaza edilebilir. Taze soğanı ıslak olarak buzdolabına koymak yapılan diğer hatalardan biridir.
Öncelikle tazeliğini kaybetmiş yapraklar varsa temizlenmeli daha sonra kağıt havluya sarılarak buzdolabında saklanmalıdır. Böylelikle taze soğanın daha uzun taze kalması sağlanabilir.