Depremin Ardından Kapanan Kapılar Yeniden Açılıyor
Adıyaman’da bulunan ve 6 Şubat depremlerinde ağır hasar gören tarihi Mor Petrus ve Mor Pavlus Kilisesi, şimdi umut verici bir restorasyon sürecine girmiş durumda. 1701 yılında inşa edilen ve Süryani kadim cemaatine ev sahipliği yapan bu önemli kültürel miras, deprem sonrası ibadete kapanmıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle başlatılan restorasyon çalışmaları, kilisenin tarihine saygılı bir şekilde ilerliyor.
Lazerle Belgeleme ve Güvenlik Tedbirleri
Şanlıurfa Vakıflar Bölge Müdürü Mehmet Ali Palalı’nın açıklamalarına göre, kilisenin restorasyon süreci, öncelikle lazer tarama yöntemiyle yapılan detaylı bir belgeleme işlemiyle başladı. Bu aşamadan sonra güvenlik önlemleri alınarak şantiye alanı oluşturuldu. Restorasyon çalışmalarının, tarihi yapının özgünlüğünü koruma amacıyla titizlikle yürütüldüğü vurgulanıyor.
Restorasyon Aşamaları ve Yapının Askıya Alınması
Kilisenin restorasyon sürecinde dökülen taşların ayıklanması ve tasnif edilmesi gibi önemli aşamalar tamamlandı. Yapının üst yapısındaki betonarme örtünün kaldırılması çalışmaları şu anda devam ediyor. Palalı, kilisenin komple çelik malzemeyle askıya alınarak, zarar görmüş bölümlerinin dikkatlice korunduğunu belirtiyor.
Yapının Röleve Projesi ve Koruma Kurulu Onayı
Yapının röleve projesi çizilerek, Şanlıurfa İl Kültür Varlıkları Koruma Kurulunun onayına sunuldu. Bu süreç, restorasyonun tarihi dokuya sadık kalınarak ilerlemesini sağlamak için kritik bir adım olarak görülüyor.
Mor Petrus ve Mor Pavlus Kilisesi’nin Geleceği
Mehmet Ali Palalı, tüm eserlerde olduğu gibi Mor Petrus ve Mor Pavlus Kilisesi'ni de en kısa sürede ve en sağlam şekilde tekrar ibadete açmayı hedeflediklerini ifade ediyor. Adıyaman'daki bu tarihi eserin, aslına uygun bir şekilde ihya edilmesinin planlandığı vurgulanıyor.
Kültürel Mirasın Korunması
Adıyaman’da gerçekleştirilen bu restorasyon çalışması, sadece bir kilisenin yeniden inşası değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşıyor. Bu süreç, tarihi yapılara nasıl yaklaşılması gerektiğine dair bir örnek teşkil ediyor.
