Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 80’inci yıldönümü münasebetiyle yayınladığı mesajında, gençlerin eğitim, bilim, azim ve kararlılıkta Atatürk’ten öğreneceği çok şeyin olduğunu söyledi.
Vali Erin, mesajında şunları dile getirdi:
Cumhuriyetimizin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete intikalinin 80’inci yıldönümünde rahmet ve minnetle anıyoruz.
Onun askeri dehasını, hürriyet ve bağımsızlık yolundaki üstün çabalarını hatırlayıp, kurduğu yeni Türk Devletinin ve Cumhuriyetin ilelebet yaşaması için, her birimiz üzerimize düşen vazifeleri düşünüyor ve bu yönde adımlar atıyoruz.
Cumhuriyetimizin kurucusu Aziz Atatürk’ü saygıyla anarken, özellikle gençlerimizin hatırlamasını istediğim bazı hususlara dikkat çekmek isterim:
Tüm şehirleri işgal edilmiş, umutları tükenmiş, canından başka varlığı kalmamış olan bir milletin, düşman karşısındaki azmini bileyen, iradeleri aynı hedefe yönlendirmeyi başaran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dikkatimizden kaçan bir hayat hikâyesi vardır.
Bugün, bizlerin bile sancısını çektiğimiz eğitimde yenilik ve modernlik arayışı, Mustafa Kemal’in hayatında, babası Ali Rıza Efendi’nin onu Mahalle Mektebinden alıp, Şemsi Efendi Mektebine kaydetmesiyle başlar.
İlkokul eğitimi sırasında babasını kaybeden Atatürk’ün, daha sonraki eğitim hayatı ve 25 yaşında iken Harp Akademisinden yüzbaşı rütbesi ile mezuniyeti malumunuzdur.
Mustafa Kemal’i, Atatürk yapan ise; onun henüz eğitim yıllarında büyük ilgi duyduğu fen ve sosyal bilimler, edebiyat, tarih ve özellikle Türk tarihine olan merakıydı.
Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma sürecine girdiği bu yıllarda, hürriyet fikirlerini yaymak için gizlice çıkardığı gazetesi, ülke ve milletin sorunlarıyla yakından ilgilenmesi, ilerici ve aydın bir fikir adamı olarak tanınmasına yetmişti.
Sık sık ayaklanma ve olaylarla sarsılan, yıkılma tehlikesi yaşayan ülkede, bir yandan askeri görevini büyük bir başarıyla yürüten Mustafa Kemal’in, diğer yandan hürriyet ve bağımsızlık fikirlerini sivil hayatta pratiğe geçirmesi, onun üstün ferasetinden başkası değildi.
Birinci Dünya Savaşının başlamasıyla Çanakkale’de aktif görev isteyen Mustafa Kemal’in Çanakkale Savaşının kaderini değiştiren askeri dehası, Arıburnu, Anafartalar, Kireçtepe ve ikinci Anafartalar zaferi ile taçlanmış, düşman kuvvetleri “Çanakkale geçilmez!” diyerek geri çekilmek zorunda kalmışlardı.
Çanakkale Savaşında henüz 34 yaşında olan Mustafa Kemal, ulusal kurtuluş savaşını başlatmak üzere Samsun’a çıktığında 38, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kurduğu 23 Nisan 1920’de 39, Cumhuriyeti ilan ettiği 29 Ekim 1923’te ise 42 yaşındaydı.
Hayatı okulda, cephede ve sürekli milletin derdiyle ilgilenmekle geçen, tüm kesimlerin düşmana teslimiyeti tek kurtuluş gördüğü zamanda bile milletine güvenen Atatürk’ün, modern dünya devletlerinin güç ve baskılarına karşı durabilmesinin altında
şüphesiz büyük bir tecrübe ve birikim de vardır diye araştırdığımızda, onun en az 4 bin 500 kitap okuduğu ve çok iyi derecede Almanca ve Fransızca dillerini de bildiğini öğreniyoruz.
Onun, büyük bilgi birikimi ve donanımla, 57 yıllık kısa hayatına sığdırdığı başarıların en büyüğü, hürriyet ve bağımsızlık yolunda milli birlik ve beraberliği sağlamış olmasıdır.
Coğrafyamızın ateş çemberine dönüştüğü, yüz yıl önceki düşmanlarımızın ülkemizi kuşatmaya çalıştıkları son zamanlarda, en çok ihtiyaç duyduğumuz şey, Atatürk’ün çok büyük önem verdiği milli birlik ve beraberliğimizi geliştirmekten başkası da değildir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışını anarken, özellikle gençlerimizin onun hayatındaki başarı grafiğini incelemelerini
bir milletin kaderini değiştiren liderin meselelere yaklaşımını irdelemelerini ve onun gençliğe olan tavsiyelerini farklı bir bakış açısıyla yeniden değerlendirmelerini diliyorum.
Bu vesile ile Türk milletinin en önemli misyonunu gerçekleştirme başarısıyla dünya tarihine geçen Atatürk’ü, bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum