Depremin Ardında Kalan Yıkım ve Acı
Kahramanmaraş merkezli depremler, Gaziantep'in Şehitkamil ilçesindeki Atalar Mahallesi’nde büyük yıkıma yol açtı. Yıkılan 400 ev ve hayatını kaybeden 65 kişi, bölgenin yaşadığı trajedinin boyutlarını gözler önüne seriyor. Depremin ardından, devletin yardımlarıyla inşa edilen yeni evler, depremzedelere bir umut ışığı oldu. Ancak bu yeni yuvalara kavuşanların her biri, derin acılar ve kayıplarla yüzleşmek zorunda kaldı.
Fatma Aslan’ın Kayıp Ailesi ve Hayata Tutanışı
65 yaşındaki Fatma Aslan, depremin en büyük kayıplarını yaşayanlardan biri. Oğlunu, gelinini ve üç torununu kaybeden Aslan, depremden sadece 6 saat sonra enkazdan kurtarılan torunu ve oğluyla hayata tutunmayı başardı. Aslan, devletten aldığı yardımlar sayesinde yeni bir ev sahibi oldu ve bu ev, ona sıcak bir yuva sundu. Ancak, kayıplarının acısı hala yüreğini yakıyor.
Devlet Yardımları ve Yeni Başlangıçlar
Fatma Aslan, devletin sürekli olarak kendilerine yardım ettiğini belirterek, yeni evine kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor. "Devletimiz bize her zaman yardım etti ve hala da ediyor. Devletimiz sayesinde bu güzel evlere kavuştuk," diyor. Aslan, konteynerde geçirdiği zor günleri hatırlayarak, "Konuşmak çok zor, keşke çocuklarım yaşasaydı," diyerek kayıplarını dile getiriyor. Yeni evinde sıcak bir ortamda yaşamaya başlayan Aslan, en azından artık soğuktan korunabiliyor.
Torununun Korku Dolu Anıları
Fatma Aslan’ın torunu, depremin enkazından sağ kurtulmuş ancak yaşadığı travmalar hala unutulmuş değil. Aslan, torununun enkazdan çıkarılırken söylediklerini şu şekilde anlatıyor: "Torunum, ‘Annemi ve babamı çağırdım, benimle gelmediler. Kardeşlerimin ağzında toprak vardı. Sonra kepçe sesini duyunca korkup dışarı çıktım,’ dedi." Bu sözler, küçük çocuğun yaşadığı korkuyu ve kaybı gözler önüne seriyor. Torununun yaşadığı travma, Aslan’ı derinden etkileyen bir başka acı hatıra olarak hafızasında yer ediyor.
Konteynerdeki Korkular ve Yeni Evdeki Güven
Fatma Aslan, torununun konteynerde yaşadığı korkuları da paylaşıyor. "Torunum konteynerde çok korkuyordu. En ufak bir seste ‘Deprem oluyor, kaçalım’ diyordu," diyen Aslan, evlerine kavuşarak artık korkularından uzaklaştıklarını söylüyor. Yeni evlerinde güvenli ve sıcak bir ortam bulmuş olmalarına şükrediyor. "Evimiz çok güzel. Allah devletimizden razı olsun. Sıcak bir yuvamız var," diye ekliyor.
Yaraların Sarılması Zaman Alacak
Fatma Aslan’ın hikayesi, sadece bir depremzedeye ait değil, aynı zamanda tüm Türkiye’nin yaşadığı büyük felaketin simgesi haline gelmiş durumda. Yeni evler, umut dolu bir başlangıç sunarken, yaşanan kayıpların acısı hala derin. Fatma Aslan’ın kayıplarına rağmen hayata tutunma çabası, toplumun yardımlaşma ve dayanışma ruhunun gücünü de gözler önüne seriyor. Ancak bu yaraların sarılması zaman alacak gibi görünüyor.
"Konuşmak çok zor, keşke çocuklarım yaşasaydı."İHA
