Eğitim Hayatını Yarıda Bırakan Çoban
Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde, 26 yaşındaki Hayati Yacan, 20 yıldır Faraşin Yaylası'nda ailesiyle birlikte yaşamını sürdürüyor. 1 ay boyunca köy okuluna giden Yacan, eğitim hayatını devam ettiremeyip dağlardan inmeyerek hayvancılıkla geçimini sağlamaya başladı. Yaylada geçirdiği zaman, onun hayvancılığa olan bağlılığını ve aile sevgisini pekiştirdi. Peki, Hayati Yacan'ın yaşamı nasıl şekillendi? Şehir hayatından ne kadar uzak kaldı ve bu uzaklık onu nasıl etkiledi?
Dağlardan İnmeden Hayvancılık Yapmak
Hayati Yacan’ın 20 yıldır yaşadığı Faraşin Yaylası, 2.650 rakımlı ve kışın kar kalınlığının 2 metreye kadar çıkabildiği zorlu bir yer. Yacan, ailesiyle birlikte bu yaylada sabahları hayvanlarına yem vermek için saman taşıyor ve karla kaplı patikalarda koyunları ve keçilerini gezdiriyor. Bu zorlu yaşam, Yacan'ın çocukluk yıllarından itibaren şekillendiği bir hayat tarzı haline gelmiş. Yacan, bir yandan hayvancılıkla uğraşırken, bir yandan da ailesine yardımcı oluyor. Geçim kaynağının hayvancılık olduğunu belirten Yacan, şehre hiç gitmemiş olmanın ona getirdiği merakla büyümüş. "En çok Antalya ve İstanbul’a gitmek istemiştim ama bir türlü nasip olmadı," diyor.
Çobanlık Nasıl Bir Tercih Oldu?
Hayati Yacan, köy okuluna bir süre devam ettikten sonra eğitim hayatını bırakmış. Okuldan ayrılmasının temel nedeni, dağlardan uzaklaşamaması ve hayvancılığı bırakmamış olması. Yacan, okulunu bırakıp çobanlık yapmaya başlamasının ardından, öğretmen olma hayalini bir kenara bırakıp hayatını hayvancılıkla sürdürmeye karar vermiş. "Okusaydım öğretmen olmak istiyordum. Ama çobanlık nasip oldu," diyen Yacan, bu kararı verirken ailesiyle birlikte olmayı ve hayvanlarıyla ilgilenmeyi tercih etti.
“Ömrüm hep dağlarda, yaylalarda geçti. Hiç şehir görmedim oralar nasıl merak ediyorum.”
Şehir Hayatına Dair Merak ve Zorluklar
Yacan, 26 yaşında olmasına rağmen hiç şehir görmediğini söylüyor ve şehir hayatına olan merakını dile getiriyor. "En çok Antalya ve İstanbul’a gitmek istemiştim ama bir türlü nasip olmadı," diyor. Şehirlerden uzakta bir yaşam sürerken, doğayla iç içe olan Yacan, hayvancılıkta kendine bir alan yaratmış ve mutluluğunu burada bulmuş. Ancak, şehirdeki yaşamı hiç deneyimlememiş olması, ona yabancı bir dünyayı merak ettiriyor. Bu zorlu yaşam tarzı, onun hem doğaya olan sevgisini pekiştirmiş hem de şehir hayatının ne kadar farklı olabileceğini düşündürmüş.
Dağlarda Geçen Bir Yaşam ve Mutluluk
Hayati Yacan, hayatını dağlarda ve yaylalarda geçirmeyi tercih etmiş olsa da, mutlu olduğunu belirtiyor. Ailesiyle birlikte yaşamaktan büyük keyif aldığını ve hayvanları sevmenin ona huzur verdiğini söylüyor. Hayvanlara alıştığını ve bu yaşam tarzını sevdiğini belirten Yacan, dağlardan inmeden bir hayat sürüyor. Bu yaşam tarzı, ona yalnızca zor bir yaşam gibi görünüyor olabilir; ancak Yacan için bu, mutlu ve huzurlu bir yaşam biçimi. İHA
