Adıyaman, tarihine tanıklık eden bir dönüm noktasına ev sahipliği yapıyor. 46 yıl önce inşa edilen ve "Asrın felaketi" olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremler sırasında duran saat kulesi, şehrin simgesi olarak yeniden doğuyor. Peki, bu tarihi dönüşüm nasıl gerçekleşti ve saat kulesi neden bu kadar önemli bir anıt haline geldi?
Zamanın Durduğu An
"04.17"de durarak Adıyaman'ın hafızasında ölümsüzleşen saat kulesi, depremin şiddetini ve o anı yaşayanların hissettikleri zaman duraklamasını simgeliyor. Yapılan çalışmalarla, saat kulesi dört tarafına depremin tarihini ve saatinin yazıldığı kalıcı bir anıta dönüştürüldü. Etrafı özenle ışıklandırılan kule, şehrin hem tarihine hem de kayıplarına ışık tutuyor.
Bir Anıtın Doğuşu
Depremin üzerinden geçen onlarca yılın ardından, saat kulesinin her bir yönüne bakan saatler hala "04.17"yi gösteriyor. Bu, kuleyi sadece bir zaman ölçer olmaktan çıkarıp, bir hatıra ve uyarı simgesi haline getiriyor. Depremin etkilerini ve önemini gelecek nesillere aktarmak amacıyla yapılan bu dönüşüm, aynı zamanda şehrin direncini ve yeniden doğuşunu simgeliyor.
Şehrin Hafızasında Bir Yer
Saat kulesi, Adıyaman'da yaşayanlar için geçmişle bağ kurmanın ve yaşanan felaketin izlerini anmanın bir yolu olarak kabul ediliyor. Bu anıt, depremin getirdiği yıkımın yanı sıra, toplumun birlikte yas tutma ve iyileşme sürecinin de bir parçası haline gelmiş durumda.
"Saat kulesi, Adıyaman'ın yalnızca tarihi bir simgesi değil, aynı zamanda bir dayanışma ve direniş sembolüdür."
Adıyaman'ın saat kulesi, zamanın durduğu bir anı olarak kalmakla kalmayıp, şehrin ve halkının hafızasında derin izler bırakan bir döneme tanıklık etmekte. Etrafı ışıklarla çevrili bu anıt, geçmişin acılarını ve umudunu gelecek nesillere taşıyan bir meşale olarak parlamaya devam ediyor. AA
