Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler, birçok yapıyı yerle bir ederken, Adıyaman'ın Kahta ilçesindeki tarihi Cendere Köprüsü, bu felaketlerden etkilenmeden ayakta kalmayı başardı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da ilgisini çeken ve dron ile muhteşem manzarası kaydedilen köprü, dünyanın hâlen kullanılmakta olan en eski köprülerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Roma Mimarisi Harikası: Cendere Köprüsü
Cendere Köprüsü, Antik Roma mimarisinin anıtsal bir örneği olarak Adıyaman’a 55 kilometre mesafede, Eskikale adı verilen antik yerleşim bölgesinde bulunuyor. Harç kullanılmadan, düzgün kesme taşlardan inşa edilen köprünün her biri tonlarca ağırlığında olan iki kemerinden biri ana, diğeri ise tahliye kemeridir. Köprü, 7 metre genişliğinde, 30 metre yüksekliğinde ve 120 metre uzunluğunda olup, rampa biçiminde yükselen yapısıyla hem dayanıklılık hem de anıtsal bir görünüm sunuyor.
Köprünün Tarihçesi ve Anıtsal Kitabeleri
Cendere Köprüsü'nün üzerinde yer alan kitabeler, köprünün İmparator Septimius Severus ve eşi Julia Domna adına yaptırıldığını gösteriyor. Kuzey girişindeki sütun üzerindeki kitabe ise oğulları Caracalla adına dikildiğini belirtiyor. Roma Dönemi'nde farklı zamanlarda onarım gördüğü anlaşılan köprü, tarihi ve mimari özellikleriyle dikkat çekiyor.
Doğanın ve Tarihin Buluşma Noktası: Cendere Köprüsü
Cendere çayının kanyonlar arasından Nemrut Dağı'na doğru akışı, bu tarihi köprüyü doğal bir güzellikler içinde anıtsal bir yapı olarak ön plana çıkarıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da Kahta'dan Sincik'e geçiş sırasında ilgiyle izlediği köprü, havadan çekilen görüntüleriyle görenleri kendine hayran bırakıyor.
"Antik dönemden günümüze dek ayakta kalan ve depremleri meydan okuyarak varlığını sürdüren Cendere Köprüsü, mimari ve tarihi ile büyülemeye devam ediyor." - İHA
Cendere Köprüsü'nün, depremlere karşı gösterdiği direnç ve binlerce yıldır ayakta kalabilmesi, Antik Roma mühendisliğinin ve mimarisinin günümüze taşıdığı büyük mirası bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu tarihi yapı, hem arkeolojik hem de mimari açıdan büyük önem taşıyan bir keşif noktası olarak ziyaretçilerini bekliyor.
