Akciğer Kanseri ve Risk Faktörleri
Akciğer kanseri, günümüzde en sık görülen kanser türlerinden biri olup, özellikle erkeklerde daha yaygın olarak görülmektedir. Ancak, kadınlarda da görülme sıklığının artması dikkat çekmektedir. SANKO Üniversitesi Hastanesi Onkoloji ve Hematoloji Uzman Fizyoterapisti Mürşide Özpineci, akciğer kanserinin önlenmesi ve tedavisi için egzersizin kritik bir rol oynadığını belirtti.
Egzersizin Önemi ve Etkileri
“Yaşam şekli değişikliği yaparak kanser oluşum riskini azaltabiliyoruz. Egzersiz, hastaların fiziksel ve psikolojik sağlığını destekleyerek tedavinin başarısını artırıyor,” dedi Uzm. Fzt. Özpineci.
Özpineci, akciğer kanserinin oluşumundaki başlıca risk faktörlerini genetik, hareketsiz yaşam, çevresel ve mesleki maruziyetler, cinsiyet, diyet ve sigara tüketimi olarak sıraladı. Yapılan araştırmalar sonucunda, akciğer kanserlerinin yaklaşık %85’inin sigara kullanımı ve hareketsiz yaşamla ilişkili olduğu, Türkiye’de ise bu oranın %90’a ulaştığını ifade etti. Bu veriler, yaşam tarzının kanser oluşumunda ne denli etkili olduğunu gözler önüne seriyor.
Yaşam Şekli Değişikliği ve Egzersiz
Yaşam şekli değişikliği, genetik faktörler değiştirilemese de diğer risk faktörlerinin etkisini azaltmak için önemli bir yöntemdir. Egzersiz, kanserin oluşumunu engellemenin yanı sıra, tanı ve tedavi sürecinde hastaların karşılaştığı fiziksel ve fonksiyonel zorlukları azaltmada kritik bir rol oynar. Özpineci, akciğer kanserinde doğru ve düzenli yapılan aerobik ve solunum egzersizlerinin en az medikal tedavi kadar önemli olduğunu vurguladı.
Fizyoterapi ve Rehabilitasyonun Rolü
Akciğer kanseri tanısı alan hastaların, tedavi sürecinde yaşadığı komplikasyonlar fiziksel ve fonksiyonel kapasitelerini düşürebilir. Yorgunluk, uyku düzeninde bozulma, anksiyete ve depresyon gibi sorunlar sıkça görülmektedir. Fizyoterapi ve rehabilitasyon, bu komplikasyonları azaltarak hastaların yaşam kalitesini artırmada kritik bir rol oynar. Özpineci, her hastanın ihtiyacına uygun olarak oluşturulan egzersiz programlarının, hastaların nefes alma kapasitelerini ve akciğer hacimlerini artırdığını belirtti.
Doğru ve Düzenli Egzersizin Önemi
“Doğru yapılan egzersiz, nefes alma biçiminizi ve yaşam kalitenizi doğrudan etkiler,” diyen Özpineci, egzersiz programlarının bireyin ihtiyaçlarına göre kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Egzersizin türü, şiddeti ve süresi, hastanın genel sağlık durumu ve ihtiyaçlarına göre belirlenmelidir. Kişiye özel egzersiz programları, hastaların fiziksel ve psikolojik iyileşme süreçlerine katkıda bulunurken, yaşam kalitelerini de artırmaktadır.
Sonuç: Egzersiz ve Akciğer Kanseri ile Mücadele
Akciğer kanserinden korunmada ve tedavide egzersiz, bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleriyle desteklenen önemli bir stratejidir. SANKO Üniversitesi Hastanesi'nden Uzm. Fzt. Özpineci’nin belirttiği gibi, doğru ve düzenli egzersiz uygulamaları, akciğer kanserinin önlenmesi ve tedavi sürecinde hastaların yaşam kalitesini artırma konusunda büyük bir potansiyele sahiptir. Bu nedenle, sağlık profesyonelleri ve toplum olarak egzersizin önemine daha fazla dikkat etmek gerekmektedir.İHA