Gündem

Annelerin Kavurucu Sıcakta da Evlat Nöbetinde

Anneler neden 40 derece sıcakta bile evlat nöbetinde? Eylemin arkasındaki kararlılık neyi ifade ediyor?

Annelerin Kavurucu Sıcakta da Evlat Nöbetinde
12-08-2024 20:00
DİYARBAKIR

Evlat Nöbetinin Uzun Süreli Mücadelesi

Diyarbakır'da, terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan çocukları için başlatılan oturma eylemi, 3 Eylül 2019'da eski HDP il binası önünde başlamış ve 1797. gününe ulaşmıştır. Bu süreçte anneler, zaman zaman 40 dereceyi aşan sıcaklıklara rağmen evlat nöbetini sürdürüyor. Peki, bu kadar zorlu koşullara rağmen eylemlerini devam ettiren annelerin motivasyonu nedir? Hangi duygular ve düşünceler bu direnci besliyor?

Rahime Taşçı’nın Kararlılığı

Bu eylemin en dikkat çekici figürlerinden biri olan anne Rahime Taşçı, oğlu Faruk’un serin ve güvenli bir ortama kavuşmadan bu nöbeti bırakmayacağını belirtiyor. Taşçı, “Ölene kadar evladımın peşini bırakmayacağım. Oğlum için bu sıcaklara rağmen bekliyorum. Önce Allah'a, sonra devlete güveniyorum. Faruk’u almadan gitmeyeceğim. Oğlumu çok özledim. Faruk, beni duyuyor veya görüyorsan gel. Kız kardeşin ve babanla seni bekliyoruz,” şeklinde konuşuyor. Bu açıklama, annelerin evlatlarına olan bağlılık ve özlem duygusunu gözler önüne seriyor.

Baba Ömer Tokay’ın Mücadelesi

Evladı Mehmet için oturma eylemi yapan baba Ömer Tokay da benzer bir kararlılıkla mücadelesini sürdürüyor. Tokay, oğlunun HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını ifade ederek, “Çocuğumu alana kadar nöbeti bırakmayacağım. Yaklaşık 40 derece sıcaklıkta evlat nöbetimizi devam ettiriyoruz,” diyor. Tokay’ın açıklamaları, bu eylemin kişisel ve duygusal boyutlarını gözler önüne seriyor.

Sıcak Hava Koşulları ve Eylemin Zorlukları

Anneler ve babalar, yazın kavurucu sıcağına rağmen eski HDP il binası önünde evlat nöbetini sürdürüyorlar. Zorlu hava koşulları, eylemcilerin fiziksel ve psikolojik olarak dayanıklılığını test ediyor. Ancak, çocuklarına kavuşma ümidi, bu zorlukların üstesinden gelmelerini sağlıyor. Sıcak hava koşulları, eylemin ne kadar zor olduğunu ancak aynı zamanda bu eylemin ne kadar kararlı bir şekilde sürdürüldüğünü gösteriyor.

Toplumdan Gelen Destek ve Dayanışma

Annelerin ve babaların bu zorlu mücadelesi, toplumun geniş kesimlerinden destek alıyor. Sivil toplum örgütleri, politikacılar ve vatandaşlar, eyleme destek vermek için ziyaretlerde bulunuyor ve çeşitli şekillerde dayanışma gösteriyor. Bu destekler, eylemcilerin moralini yüksek tutuyor ve mücadelelerine devam etmeleri için güç veriyor.

Evlatlarına Kavuşma Umudu

Diyarbakır anneleri ve babaları, tüm zorluklara rağmen çocuklarına kavuşma umudunu yitirmiyorlar. Ellerinde çocuklarının fotoğraflarıyla bekleyişlerini sürdüren aileler, bu umutla direnmeye devam ediyor. “Faruk, beni duyuyor veya görüyorsan gel. Kız kardeşin ve babanla seni bekliyoruz,” diyen Rahime Taşçı gibi birçok anne ve baba, evlatlarına kavuşacakları günü sabırsızlıkla bekliyor.

"Ölene kadar evladımın peşini bırakmayacağım. Oğlum için bu sıcaklara rağmen bekliyorum. Faruk'u almadan gitmeyeceğim." - Rahime Taşçı AA

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER