Ayasofya’nın cami olarak açılması gündeme gelince; Batı ülkelerinden önce özgüvenini kazanmamış batının yat kalk borusuna alışmış, kendi inisiyatifi kullanma cesaret ve becerisini gösteremediği gibi gösterenlerinde cesaretini kırmak için elinden geldiği kadar batının tırşıkçılığını göstermekten tereddüt etmeyen ve özgüveninin kaybetmiş öyle köle bir kültürle yetişmişler ki kemiklermiş bir hal almıştır. “Ayasofya açılırsa dünya bize düşman olacaktır. Onun için açmaya gerek yoktur. Müze olarak kalsın” hatta bunu Eski Kültür Bakanı da bunu söylüyordu. Bir iki hafta önce söylüyordu. Bunu söylerken övünerek ve kendinden emin olarak söylüyordu. Ayasofya’nın açılacağı hayal olarak bakıyordu. Çünkü biz Allah’a kulluğumuzu unuttuğumuzdan dolayı, kullara kul olduk. Ayasofya’nın cami olarak açılması Özgüvenini kaybetmiş olan bir topluma yeniden özgüveni kazandırma başlangıcı olacaktır. Yeni neslin alt yapısını biz kendi kültürümüzle ve inancımızla yoğurarak Allah’tan başkasına kul köle olmama başlangıcı olacaktır. İnşallah.
Caminin külliyesini tekrar faaliyete geçirerek toplumun geçmişiyle bugünün arası köprü görevini görecek olan Ayasofya camisinin yeni neslinin dirilişine ve özgüveni vesile olmasını diler. Bugüne kadar bunu gündemde tutan, çalışan ve Ayasofya’nın cami olarak açılmasını sağlayan ve o iradeyi gösteren Başkan’a Danıştay ilgili Daireyi tebrik eder, Rabbim milletimize hayırlara vesile kılsın.
