Gündem

BERAT  KANDİLİ; AF VE MAĞFİRET GECESİ

BERAT  KANDİLİ; AF VE MAĞFİRET GECESİ
26-03-2021 01:05

CUMA SOHBETİ

Dinimiz İslam, yıl içinde bulunan Regaip, Miraç, Kadir, Mevlid geceleri gibi bazı gecelere manevi açıdan özel bir değer atfedilmiştir. Değerli görülen bu gecelerden birisi de Berat kandilidir. Berat gecesi Şaban ayının on dördünü on beşinci güne bağlayan gecedir. Müslümanların Allah(c.c.)’ın affı ve bağışlaması ile günah yükünden kurtulacağı umulduğundan dolayı bu geceye Berat gecesi denmiştir. Bu sebepten dolayı Müslümanlar bu geceyi saygı, hürmet ve manevi bir heyecanla idrak edip ihya etmektedirler.

Berat Kandili ve Dua

Dinimiz İslam göre, dua bir ibadet olup kulun halini Allah’a (c.c.) arz etmesi durumudur. Bu sebeple İslam, kulların Allah’a(c.c.) dua etmesine önem vermiştir. Duayı ibadetin özü ve Allah’ın (c.c.) kuluna değer verme ölçüsünden birisi olarak görmüştür. Allah (c.c.) bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Rabbiniz dedi ki: Bana dua edin, size icabet edeyim.” (Mü’min, 40/60); Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm.” (Bakara, 2/186); “De ki: Sizin duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi?” (Furkan, 25/77)

Dua etmenin, diğer zaman ve mekânlara göre daha faziletli olduğu yer ve anlar vardır. Kabe-i Muazzam’da yapılan dua diğer yerlere göre daha faziletli ve makbul olarak görüldüğü gibi kadir gecesi, Cuma günü gibi mübarek gün ve gecelerde edilen dualar diğer zamanlarda yapılan dualardan daha değerli görülmüştür. Şaban ayının ortasında bulunan Berat gecesi de duaların arşa yükseldiği, af ve mağfiret dilendiği önemli ve faziletli bir zaman dilimidir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) Berat gecesinde dua edilmesine değer vermiş olup o gecede meydana gelen tecellileri şöyle ifade etmektedir: “…Allah(c.c.) o gece güneşin batmasıyla dünya semasında -rahmetiyle- tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona âfiyet vereyim, yok mu şöyle, yok mu böyle!’ der” (İbn Mâce, İḳāmetü’ṣ-ṣalât, 191).

Berat Kandili ve Bağışlanma

İnsan, fani olan bu dünya hayatında nefs-i emmârenin/kötülüğü emreden nefsin aldatmasına ve şeytanın vesvesine aldanıp günah işleyebilmektedir. Şeytan günah işleyen kulun kalbine ve gönül dünyasına “Günahlara battığını ve Allah(c.c.)’ın onu affetmeyeceğine” dair ümitsizliği ilka etmektedir. Fakat Allah(c.c.), yarattığı kulun işlediği günah dolayısıyla ümitsizliğe düşmemesini ve rahmet ve mağfiret kapılarının onlara ardına kadar açık olduğunu Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade etmektedir: De ki: Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım. Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir.” (Zümer Suresi, 39/53)

İslam, işlenilen günahların bağışlanması için usulüne ve adabına uygun bir şekilde Allah’a (c.c.), tövbe edip O(c.c.)’ndan af dilemenin yapılmasını faziletli bir ibadet olarak öngörmektedir. İnsan günlük hayatında çeşitli sebeplerle günah işleyebilmektedir. İşlediği bu günahlar için Tevvab ve Ğaffar olan Allah’tan (c.c.) af ve mağfiret dilemesi gerekmektedir. Nitekim Allah (c.c.) işlenilen günahlara karşı samimi bir şekilde tövbe edilmesi gerektiği hakkında şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Allah’a içtenlikle tövbe edin. Belki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter ve peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar.” (Tahrîm, 66/8). Peygamber Efendimiz (s.a.s.) tövbenin yapılmasının gerekliliği hakkında şöyle buyurmaktadır: “Ey insanlar! Allah’a tövbe edin ve O’ndan istiğfar dileyin. Ben günde yüz defa tövbe ederim” (Müslim, Zikr, 42)

Dinimiz İslam, kulun işlediği günahlara karşı af ve bağışlanma dileme kapısı olan tevbe etme ve mağfiret dilemeye önem vermiştir. Kul ve özellikle mümin işlediği günahlarının bağışlanması için ellerini Allah(c.c.)’a açıp ondan af ve mağfiret dilemelidir. İşte Berat kandili, Allah’a tevbe edilip bağışlanma dilenilen faziletli bir gecesidir. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s.) Berat kandilinin af ve mağfiret gecesi olduğunu hususunda şöyle buyurmaktadır: “Allah Teâlâ Şâban’ın on beşinci gecesi dünya semasında -rahmetiyle- tecelli eder ve Kelb kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar” (Tirmizî, Savm, 39; İbn Mâce, İḳāmetü’ṣ-ṣalât, 191). Diğer bir hadis-i şerifte ise Hz. Peygamber(s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: “Şâban’ın ortasında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah(c.c.) o gece güneşin batmasıyla dünya semasında -rahmetiyle- tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona âfiyet vereyim, yok mu şöyle, yok mu böyle!’ der” (İbn Mâce, İḳāmetü’ṣ-ṣalât, 191).

Berat Kandilinin İhya Edilmesi

İslam âlimleri, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) Şaban ayına ve özellikle bu ayın on beşinci gecesine ayrı bir önem vererek onu ihya ettiğine dair rivayetleri göz önüne alarak bu geceyi namaz kılarak, Kur’an okuyarak ve dua ederek geçirmenin sevaba vesile olacağını ifade etmişlerdir. Fakat bu geceye mahsus olmak üzere belli bazı ibadet ve kutlama şekilleri ihdas edip dini bir gereklilik haline getirmenin ise dinde yeri bulunmadığını söylemişlerdir. Ayrıca kaynakların belirttiğine göre Berat gecesine ait özel bir namaz da bulunmamaktır.

Berat gecesinde yerine getirilmesi uygun görülen ibadetler şu şekilde ifade edilmiştir:

  1. Berat gecesinin ibadetle, gündüzünün oruçla geçirilmesi: İnsan, Allah’a (c.c.) ibadet yapmak için yaratılmıştır. Müslüman fert söz konusu gayenin farkında olup onu en güzel biçimde yerine getirmeye çalışan kişidir. Bu sebeple Berat gecesinin manevi ikliminden hakkıyla istifade edilmesi için kazaya kalmış namazların kılınması veya nafile ibadetlerin eda edilmesi gibi geceyi gücünün nispetinde ibadetle ve gündüzünün ise oruç tutarak geçirmesi güzel ve hayırlı bir davranış olur.
  2. Kur’an-ı Kerim Okumak: Kur’an-ı Kerim, muttakilere rehber, hak ve batılı birbirinden ayıran ve gönüllere şifa olan mübarek bir kitaptır. Kur’an-ı Kerim’in söz konusu özelliklerinin hayatımıza yansıması için okunması, anlaşılması ve hayatımıza yön vermesi önemlidir. Bu sebeple her zaman Kur’an-ı Kerim ile hemhal olmamız gerektiği gibi Berat gecesinde gönlümüzü ve zihnimizi ona açıp okumamız gerekmektedir.
  3. Nefis Muhasebesi Yapmak: Müslüman, ahiret günü mahşerde hesaba çekilmeden önce dünyada nefsini hesaba çeken kişidir. Nefis muhasebesini her an yapmayı hayatının bir prensibi haline getirmelidir. Berat kandili nefis muhasebe ve tezkiyesinin yapılması için bir fırsat olup iyi bir şeklide değerlendirilmesi gerekmektedir.
  4. Tövbe Edip İstiğfarda Bulunma: Rahmetin, mağfiretin ve affın fazla olduğu Berat gecesi, Allah’a (c.c.) tövbe edip O(c.c.)’ndan günahların bağışlanması için bağışlama dilemek manevi bir fırsat olup bunun iyi değerlendirilmesi gerekmektedir.

Rabbim Berat gecesini hakkıyla ihya ve idrak etmeyi ve onun manevi feyiz ve bereketinden istifade etmeyi bizlere nasip eylesin!

Cumartesi akşamı idrak edeceğimiz Berat kandilimiz mübarek olsun

Cumamız Mübarek Olsun

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER