Şanlıurfa'da 6 Şubat'ta meydana gelen deprem, sadece fiziksel yapıları değil, birçok insanın hayatını da altüst etti. HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanlığı, depremde evleri hasar gören vatandaşların yanı sıra, evleri hasar görmediği halde mağdur edilenleri de gündeme taşıyor.
Her Cuma Bir Dert, Bir Çözüm Önerisi
HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanlığı, her hafta Cuma günü saat 11.11'de Şanlıurfa'nın bir sorununu ve bu soruna yönelik çözüm önerilerini paylaşma geleneğini sürdürüyor. Bu haftaki gündem, depremde evleri hasar gören ve yıkılan vatandaşların yanı sıra, evleri hasar görmediği halde mağdur edilenler.
Mağdurlar ve Şahitler Konuşuyor
"Ağır hasarlı evleri yıkarken benim evime zarar verdiler," diyor bir mağdur ev sahibi. Ev sahibinin kız kardeşi ise, evin hasarının boyutunu "Ne banyosu var, ne kapısı var, pencereleri yok... Briketleri hep sallanıyor" sözleriyle ifade ediyor.
Mağdur edilen vatandaşlar, yetkililerden ve çeşitli kurumlardan yardım talep etse de, çoğu kez tatmin edici bir çözüm bulamıyor. "Kimse yardımcı olmuyor, kimse yardım elle uzatmıyor," diye dert yanıyor ev sahibinin annesi.
Yıkımın Yansımaları
HÜDA PAR Birecik İlçe Başkanı Abdurrahman Güneş, hasar almayan evlerin de yıkım sürecinden zarar gördüğüne dikkat çekiyor. "Bu kardeşlerimizin evleri hasar almamış olmasına rağmen hasarlıymış gibi bir duruma geldi," diye belirtiyor Güneş.
Geceleri Nöbetleşe Yatmak
Mağdurların bazıları, hırsızlık ihtimali nedeniyle evlerini terk edemiyor ve geceleri nöbetleşe uyumak zorunda kalıyor. Güneş, yetkililere sesleniyor: "Bu mazlumiyeti ve mağduriyeti gidermek hepinizin boynunun borcudur."
Yetkililere Çağrı: Halkın Sıkıntılarını Dinlemek ve Gidermek
Güneş, yetkililere yönelik eleştirilerini sürdürerek, "Bu halk sizin halkınız. Siz bunların sıkıntılarını dinlemek ve gidermek zorundasınız," diyerek sorumluluk almaya davet ediyor.
Bu olay, depremin fiziksel yıkımının ötesinde, yönetim ve yardım süreçlerindeki eksikliklerin de mağduriyet yaratabileceğini gözler önüne seriyor. Vatandaşların, yaşadıkları zorluklar karşısında daha etkin ve duyarlı bir destek sistemi talep etmeleri, bu tür trajedilerin ardından toplumsal dayanışmanın ve resmi yardım mekanizmalarının önemini bir kez daha vurguluyor .Hüdapar Basın Bürosu
