Deprem ve Sonrasındaki Yıkım
6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler, Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde büyük bir felakete yol açtı. Bu felaketin en acı örneklerinden biri, Güven ve Akar apartmanlarının yıkılmasıyla 51 kişinin hayatını kaybetmesiydi. Binlerce kişiyi etkileyen bu trajedi, hala hafızalarda taze duruyor. Yıkılan binaların enkazından kurtulanlar arasında, birçok kişi ciddi şekilde yaralandı. Ancak soru şu: Adalet gerçekten yerini bulacak mı?
Yıkımın Ardında Ne Yatıyor?
Depremin ardından başlatılan soruşturmalarda, Güven ve Akar apartmanlarının inşasında ciddi usulsüzlükler tespit edildi. Çürük binaların temelinin sağlam olmadığı, ruhsatsız ve zeminin etüdünün yapılmadığı raporlarla belirlendi. Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan teknik raporda, apartmanların yıkılmasında müteahhit Mesut A.’nın tam ve ağır kusurlu olduğu belirtildi. Peki, böyle bir durumda müteahhidin serbest bırakılması adil mi?
Mesut A.’nın Firarı ve Tutuklanması
Soruşturma sürecinde, müteahhit Mesut A., kaçak olarak başka bir kimlikle yakalandı. 19 Mart 2023 tarihinde yakalanan ve tutuklanan Mesut A., depremzedeler için büyük bir travmaya yol açan binaların müteahhidiydi. Ancak, Gaziantep İslahiye Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği son tahliye kararı, birçok kişiyi derinden üzdü. Binaların yıkılmasından sorumlu tutulan Mesut A.’nın serbest bırakılması, ölenlerin yakınları ve avukatları tarafından tepkiyle karşılandı.
Adaletin Gözüne Mi Sürülüyor?
Avukat Abdullah Yalçın, müteahhidin tahliye edilmesini, hukuka ve adalete aykırı olarak nitelendirdi. Yalçın, Mesut A.’nın para kazanma hırsıyla binaları çürük inşa ettiğini ve 51 kişinin ölümüne neden olduğunu belirtti. Ayrıca, müteahhidin uzun süre kaçak olması, kamuoyunda cezasızlık algısının pekişmesine yol açtı. “Bu karar, adalete olan güveni sarsmıştır” diyen avukat, müteahhidin serbest bırakılmasının depremzedeler üzerinde büyük bir yıkım etkisi yarattığını vurguladı.
Depremzedeler Ne Düşünüyor?
Depremde yakınlarını kaybedenler, adaletin yerini bulmadığına inanıyor. Akar Apartmanı’nda iki çocuğunu kaybeden Emine Cihangir, “Çocuklarıma mezar almışım. O kadar delil olmasına rağmen müteahhidin çıkmasına üzülüyoruz” dedi. Diğer bir depremzede Mahmut Cihangir ise, ailesinin ölümünden sonra yaşadığı acıyı ve adaletin hala sağlanmamış olmasını dile getirdi. “Binaların yıkılması sonucu 51 kişi öldü ve hala adalet yerini bulmadı” diyerek, kamuoyunun adalet arayışını simgeliyor.
Adalet Mi, Ceza Mı?
Adaletin sağlanması gerektiğini savunan depremzedeler, kamuoyunun bu karara nasıl tepki vereceğini merak ediyor. Müteahhitin tahliye edilmesi, sadece aileleri değil, tüm adalet arayanları hayal kırıklığına uğratmış gibi görünüyor. Bu durum, adaletin sağlanması için daha ne kadar mücadele edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
“Bu kararla birlikte, kamuoyu vicdanı sarsıldı. 51 kişinin ölümüne yol açan bir kişinin serbest bırakılması, adaletin nasıl işlediğini sorgulatıyor.”
Yıkılan apartmanlar, ölen 51 kişinin anısını taşırken, adaletin gecikmesi ya da eksik olması, halkın güvenini sarsmaya devam ediyor. Depremzedeler için tek dilek, yaşadıkları acının adaletle taçlandırılması.İHA
