![Depremde Kaybettiğimiz Bahadır Akan'a Doğum Günü Anması](https://www.siverekgazeteleri.com/sites/1397/uploads/2024/01/27/194356028-1706347634.jpg)
6 Şubat'taki yıkıcı deprem, birçok hayatı alt üst etti. Bu trajedilerden biri, 18 yaşındaki Korkut Bahadır Akan ve ailesinin hikayesi. Depremde ailesiyle birlikte hayatını kaybeden Korkut için, doğum gününde mezarına pasta bırakılması, yürek burkan bir detay olarak ön plana çıkıyor.
Deprem Felaketinin Acı Hikayesi
Turgut Reis Mahallesi'nde yaşayan Korkut Bahadır Akan, 5 kişilik ailesiyle birlikte 6 Şubat'ta meydana gelen depremde yaşamını yitirdi. Akan ailesinin cenazeleri, depremin dördüncü günü enkaz altından çıkarılarak Adıyaman Belediyesi Mezarlığı'na defnedildi.
Hüzünlü Bir Doğum Günü Kutlaması
Korkut Bahadır Akan'ın dayısı Abuzer Ürkmez ve arkadaşları, Korkut'un 19 yaşına girmesi gereken bu özel günde, ellerinde doğum günü pastasıyla mezarını ziyaret etti. Yaşanılan bu hüzünlü kutlama, acı ve sevginin iç içe geçtiği duygusal bir an oldu.
"Geçen sene depremden önce doğum gününü evde kutlamıştık. Bu yüzden böyle bir şey yapmak istedik arkadaşlarıyla birlikte. Üzücü bir hadise, keşke ölmeseydi" - Abuzer Ürkmez, Korkut'un Dayısı
Bir Arkadaşın Gözünden Korkut
Korkut'un arkadaşı Muhammed Yalçın, onun ne kadar değerli bir insan olduğunu vurgulayarak, geçen yılki doğum günü anılarını paylaştı. Korkut'un mutlu anılarının, bu acı dolu günde bile yüzlerde tebessüm yaratmasının altını çizdi.
"Bugün doğum günüydü. Geçen yıl bu vakitlerde dayımın eşi kendisine kahverengi bir gömlek almıştı, onu giymişti ve çok mutluydu. Yine mutludur, mutlu olduğunu zannediyorum." - Muhammed Yalçın, Korkut'un Arkadaşı
Bu trajik olay, depremin sadece binaları değil, hayatları ve anıları da nasıl derinden etkilediğini gözler önüne seriyor. Korkut Bahadır Akan ve ailesinin hikayesi, depremin yarattığı kayıpların somut bir örneği olarak hafızalarda yer edinecek.
Son Sözler
Yas tutma ve anma, kayıpların ardından gelen doğal süreçler. Korkut Bahadır Akan'ın hikayesi, depremin acımasız yüzünü ve bir genç hayatın kırılganlığını bir kez daha hatırlatıyor. Toplum olarak bu tür trajediler karşısında dayanışma ve empati göstermek, acıları hafifletmenin bir yolu olabilir.