Oylum Höyük'te Bir Araya Gelen Bilim İnsanları ve Öğrenciler
Kilis’te gerçekleştirilen Disiplinlerarası Gastronomi Buluşması, TÜBİTAK’ın bilimsel etkinlikleri destekleme projesi kapsamında düzenlendi. Etkinlik, bölgenin zengin tarihi ve kültürel mirasıyla dikkat çeken Oylum Höyük kazı evinde yapıldı. Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen 20 lisansüstü ve doktora öğrencisi ile birlikte 16 akademisyenin katılım sağladığı programda, Turizm Akademisyenleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Muharrem Tuna da yer aldı. Bu üç gün sürecek etkinlik, katılımcılara disiplinlerarası bilgi alışverişi fırsatı sunacak.
Vali Yardımcısı Demirbilek'ten Katılımcılara Teşekkür
Kilis Vali Yardımcısı Murat Demirbilek, programın açılışında konuşarak projeye destek veren akademisyen ve öğrencilere teşekkür etti. Konuşmasında Kilis’in tarihi ve kültürel zenginliklerine değinen Demirbilek, “Türkiye’nin farklı bölgelerinde görev yapma şansım oldu ama Kilis’in tarihi atmosferi insanı bambaşka yerlere götürüyor,” diyerek kentin kendine has dokusuna vurgu yaptı. Katılımcılara, bu tarihi bölgeleri gezip keşfetmelerini önererek, eğitimin verimli geçmesi temennisinde bulundu.
37 Yıllık Kazıların Bilgi Paylaşımı
Oylum Höyük kazı Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin, etkinlikte kazı çalışmaları hakkında detaylı bilgi sundu. Prof. Dr. Engin, Oylum Höyük’te yapılan kazıların 37 yıldır sürdüğünü ve buranın Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en uzun soluklu kazı projesi olduğunu belirtti. Ayrıca Oylum Höyük’ün Tunç Çağlarında da bir sınır kenti olduğunu, coğrafi olarak Anadolu Platosu ile Suriye düzlüklerinin kesişim noktasında yer aldığını açıkladı. Prof. Dr. Engin, “Bereketli Hilal Coğrafyası’nda yer alan bu bölge, tarih boyunca tarım ve yaşam açısından büyük öneme sahip olmuştur,” ifadelerini kullandı.
Bereketli Hilal Coğrafyası ve Kilis'in Önemi
Oylum Höyük, tarih boyunca önemli bir konuma sahip olan Bereketli Hilal Coğrafyası'nın tam kalbinde yer alıyor. Bu alan, Mezopotamya’dan Kuzey Suriye’ye, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden Akdeniz’e kadar geniş bir coğrafyayı kapsıyor. Dicle ve Fırat Nehirlerinin suladığı bu bölge, insanlık tarihinin önemli tarım alanlarından biri olarak kabul ediliyor. Ilıman iklimi ve verimli topraklarıyla binlerce yıl boyunca uygarlıkların doğup geliştiği bu bölge, katılımcılara eşsiz bir öğrenme ve keşfetme imkânı sunuyor.
Kazılardan Kültürel Bilgiye: Gastronomi ile Geçmişe Yolculuk
Etkinlik, yalnızca tarihi kazılar hakkında bilgi vermekle kalmadı, aynı zamanda gastronomiyle kültürel zenginliklerin birleştiği bir deneyim sundu. Disiplinlerarası bu programda, katılımcılar bölgenin mutfak kültürünü ve tarihini tanıma fırsatı buldu. Gastronomi uzmanları, bu tür etkinliklerin bölgenin tarihini tanıma açısından önemli olduğunu belirtti. Programın, hem akademik birikim sağlamak hem de bölgenin kültürel mirasını tanıtmak adına büyük bir fırsat sunduğu vurgulandı.
Turizm Akademisyenleri Derneği Başkanı'ndan Etkinliğe Övgü
Turizm Akademisyenleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Muharrem Tuna, programın önemini vurgulayarak, bu tür disiplinlerarası buluşmaların bilimsel bilgi alışverişine katkı sağladığını belirtti. Prof. Dr. Tuna, etkinliğin bölgenin tarihine dair farkındalık oluşturduğunu ve katılımcılar için unutulmaz bir deneyim sunduğunu ifade etti. Bu tür etkinliklerin devam etmesi gerektiğini söyleyen Tuna, farklı alanlardan uzmanların bir araya gelerek bilgi ve deneyimlerini paylaşmalarının önemine dikkat çekti. İHA