Gönüllü Müzisyenler ve Tarihi Mekan
Diyarbakır'da yaşayan Yakup Gökay (64), Mahmut Çavlı (55) ve Celal Yürük (61), yıllardır müzikle uğraşan üç dost. Bu üçlü, merkez Sur ilçesinde Dört Ayaklı Minare'nin yanında bulunan ve çayevi olarak işletilen tarihi bir mekanda, haftanın belli günlerinde bir araya geliyorlar. Bu buluşmalarda cümbüş ve darbuka eşliğinde Diyarbakır türkülerini seslendiriyorlar.
Türkülerin Büyüsü ve Ziyaretçiler
Türküleriyle tarihi mekana renk katan grup, ziyaretçilerin keyifli zaman geçirmesini sağlıyor. Ziyaretçiler, grubun söylediği türkülerle halay çekiyor, müzik eşliğinde sohbet ediyor. Bu durum hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Gençlere Türküleri Sevdirme Çabası
Yakup Gökay, "Gençlere bu türküleri sevdirebilirsek ne mutlu bize" diyerek, Diyarbakır kültürünü ve müziğini yaşatma çabasını dile getiriyor. Gökay, Diyarbakır'da doğup büyüdüğünü ve kentin kültürüne hakim olduğunu belirtiyor. Müzik hocasının Diyarbakırlı ses sanatçısı Eşref Atay olduğunu ve onun hocasının da "Şark Bülbülü" olarak tanınan Celal Güzelses olduğunu dile getiriyor. Gökay, "Bizden sonra da kim gelir, kim okur bilemiyorum. Diyarbakır kültürünü, müziğini sevdirmek için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz" diyor.
Diyarbakır'ın Tarihi ve Kültürel Tanıtımı
Mahmut Çavlı ise 34 yıldır müzikle uğraştığını ve son dönemlerde Diyarbakır'ın tarihi yerlerinde kentin tanıtımına katkı sunduklarını ifade ediyor. Çavlı, "Diyarbakır'ın kültürünü gelen misafirlerimize anlatmaya, yansıtmaya çalışıyoruz. Bu kültürümüz kaybolmasın. Rahmetli Celal Güzelses'in eserlerini okumaya gayret ediyoruz" diyor.
Sur İlçesi ve Müzik
Sur ilçesinin sanatla dolu olduğunu belirten Çavlı, "İlçe sanatla dolu. Tarihi yerlerimiz cıvıl cıvıl. İstanbul'dan, Ankara'dan, Avrupa'dan gelen misafirlerimizin ilk uğradığı yer Sur ilçesi. Burada tarihi türkülerimizi okumaya gayret ediyoruz. Gelen turistler memnun ayrılıyor" diyor. Diyarbakır'ın kültürünü misafirlere aktarmaktan mutluluk duyduklarını dile getiriyor.
Diyarbakır Türkülerinin Tanıtımı
Celal Yürük ise yaklaşık 40 yıl önce babasının darbukasıyla müziğe başladığını ve Büyükşehir Belediyesi Halk Müziği Korosu'ndan 2012'de emekli olduğunu belirtiyor. Yürük, "Diyarbakır'ın tarihini ve eski parçalarını tanıtıyoruz. Bu türküler günümüzde de halen yaygın. Diyarbakır'ın türküleri ölmüyor, çok isteniyor. Müziğe aşığız, müzikten kopamıyoruz" diyor.
Vatandaşlardan Lütfü Taşar, "Çocukluğumun geçtiği tarihi ilçenin şu an çok geliştiğini ve adeta sanatla anılır hale geldiğini" belirtiyor.
İstanbul'dan gezmeye gelen Mecit Çevik ise "Diyarbakır'ın tarihi yapısını ve kültürünü öğrenmeye çalıştığını, türkülerini tarihi mekanda dinlemekten büyük mutluluk duyduğunu" ifade ediyor.
Grubun çaldığı müziklerle hem tarihi mekanlar şenleniyor hem de Diyarbakır'ın kültürel mirası gelecek nesillere aktarılıyor. Bu gönüllü müzisyenler, şehrin tarihine ve kültürüne katkıda bulunmaya devam ediyor.AA
