Gündem

İSLAM’DA SELAMLAŞMA AHLAKI

İSLAM’DA SELAMLAŞMA AHLAKI
13-11-2020 03:46

CUMA SOHBETİ

“Size selam verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını hakkıyla yapandır.” (Nisâ, 4/86)

İslam, insanın dünyada ve ahirette mutlu, huzurlu ve güven içinde olması ön görmektedir. Bu durumun oluşması, inanmak, ibadet etmek ve güzel ahlak sahibi olmak, helale ve harama dikkat etmek gibi salih ve iyi amellerin yapılmasıyla mümkün olmaktadır. Mutlu, huzurlu ve güven sahibi bir birey, bu vasıflara sahip aileyi ve toplumu meydana getirmektedir.

Selam vermek ve almak, selamlaşmak İslam’ın önem verdiği, yerine getirmesini Müslüman’a tavsiye ettiği, toplumda birlik-beraberlik, kardeşlik, güven ve huzuru sağlayan güzel ahlaki davranışlardandır. Selamlaşmak, gönüllere sevgi tohumlarının ekilmesine, ruhlara güven ve esenlik veren ve müminin mümine yaptığı kısa bir duadır. Selamlaşmak, meleklerin, cennete giren müminleri karşılama sözüdür. Cennet ehlinin kelamıdır.

Selam vermek, “bana güvenebilirsin, benden sana zarar gelmez, Allah’ın esenliği senin üzerine olsun” demektir. Bunun için selam vermek mübarek, mukaddes ve güzel bir cümledir, duadır. Sahabe-i kiram (r.a.), Hz. Peygamber’e (s.a.s.) “İslam’ın hangi ameli daha hayırlıdır?” diye soruldu. O (s.a.s.) bu soruyu şöyle yanıtladı: “Yemek yedirmen, tanıdığın ve tanımadığın herkese selam vermendir.” (Buhârî, Îmân, 20).

Selamın yayılması Müslümanların arasında sevginin meydana gelmesine vesile olmaktadır. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bu konuda şöyle buyurmaktadır: “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de (kâmil anlamda) iman etmiş olamazsınız. Size yaptığınız zaman birbirinize olan sevginizi artıracak bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayın.” (Müslim, Îmân, 93).

Selama, selamla veya daha güzeliyle karşılık vermek gerekir. Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Size selam verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını hakkıyla yapandır.” (Nisâ, 4/86) Bu ayetin açıklaması mahiyetinde İmrân b. Husayn (r.a.) şöyle anlatmaktadır: “Resûlullah’a (s.a.s.) bir adam geldi ve: “es-Selâmü aleyküm” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) onun selamına aynı şekilde karşılık verdikten sonra adam oturdu. Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: “On sevap kazandı.” Sonra başka bir adam geldi, o da: “es-Selamü aleyküm ve rahmetullah” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) onun selamına aynı şekilde karşılık verdikten sonra o kişi de yerine oturdu. Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Yirmi sevap kazandı.” buyurdu. Daha sonra başka bir adam geldi ve: “es-Selamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) onun selamına aynı şekilde karşılık verdikten sonra o kişi de yerine oturdu. Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Otuz sevap kazandı.” buyurdu.(Ebû Dâvûd, Edeb, 131-132)

Müslümanların birbirine karşı yerine getirmesi gereken bazı hakları bulunmaktadır. Bu haklardan birisi de selamlaşmaktır. (Buhârî, İsti’zan, 8) Evimize girdiğimizde ev halkına selam vermek evin bereketli olmasına vesiledir. Allah bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Evlere girdiğinizde, Allah tarafından mübarek ve güzel bir hayat temennisi olarak kendinize (ve orada bulunanlara) selam veriniz.” (Nûr, 24/61) Hz. Peygamber (s.a.s.) Enes b. Malik’e (r.a.) bu konuda şöyle tavsiyede bulunmuştur: “Yavrucuğum! Kendi ailenin yanına girdiğinde onlara selam ver ki sana ve ev halkına bereket olsun.” (Tirmizî, İsti’zân, 10)

Selamlaşma Adabı

İslam’da anlamlı ve manevi değeri yüksek olan selamlaşma ahlakının adabı ve usulü bulunmaktadır. Bunları şu şekilde ifade edebiliriz:

  1. Küçüklerin büyüklere selam vermesi; ancak çocukların bulunduğu bir yerden geçerken veya onlara uğrarken onlara selam vermek Peygamber Efendimizin (s.a.s.) sünnetine uygundur.
  2. Binekli, atlı veya arabalı olanların yayalara selam vermesi
  3. Yürüyenlerin oturanlara selam vermesi
  1. Arkadan gelenlerin önlerinde gidenlere selam vermesi
  2. İki grup karşılaştığında az olanların çok olanlara selam vermesi
  3. Başkasının evine misafir giden kimselerin ev sahibine selam vermesi
  4. Kendi evine giren kişinin ailesine selam vermesi
  5. İki grup insan birbiriyle karşılaştığında içlerinden birinin selam vermesi, diğer gruptan da en az bir kişinin verilen selamı alması yeterlidir.
  6. Bir meclisten veya birinin yanından ayrılan kişinin ayrılırken de selam vermesi
  7. Selam verildiği zaman herkesin duyması ve selam vermenin öneminin anlaşılması için gerekirse birkaç defa selam verilmesi
  8. Uyuyan veya rahatsız edilmemesi gereken bir kimse bulunduğunda sadece uyanık olanlara işittirecek şekilde alçak sesle selam verilmesi
  9. İnsanlar arasında ayırım yapmadan her Müslümana selam vermek ve verilen selamı almak
  10. Namaz kılana, Kur’an okuyana, tefekküre dalmış olana, hutbe dinleyene, ilimle uğraşana selam verilmez
  11. Söze başlamadan önce selam vermek
  12. Edebince ve usulünce bayanlar erkeklere, erkekler bayanlara selam verebilirler.

Müslüman bir şahsiyet yaşadığı toplumun mutlu, huzurlu ve güvenin oluşması için dinimiz İslam’ın ön gördüğü güzel ahlaki ve erdemli davranışları yerine getirmesi uygun bir davranış ve iyi bir amel olmaktadır. Selamlaşmak, Müslümanların kendi arasında ve yaşadığı toplumda sevgiyi, huzuru ve güveni sağlayan salih bir ameldir. Bundan dolayı, es-Selam olan Allah’ın güzel isminin tecellisi, toplumsal sevginin vesilesi, cennet ehlinin sözü ve meleklerin duası olan selamlaşmanın, dinimiz İslam’ın ifade ettiği edebe ve usulü dikkat ederek hayatımızda yer edinmesi gerekmektedir. “es-Selamün aleyküm ve rahmetullahi ve beraketühu” güzel duayı her karşılaştığımız zaman birbirimize söyleyeceğimiz kısa ve anlamlı duayı yapmamız gerekir.

Rabbimizin esenliği ve güveni hepimizin üzerine olsun!

Rabbimiz, hasta olanlara şifalar, dertte olanlara devalar ve borç içinde olanlara helal yoldan edalar nasip eylesin!

Rabbim, birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşliğimizi daim eylesin!

Cumamız Mübarek Olsun!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER