Gastronomi kenti Gaziantep, şehirdeki yemek sahnesine yeni bir soluk getirirken, aynı zamanda kültürel çeşitliliği de kutluyor. Kendine özgü zengin mutfak kültürü ile tanınan Gaziantep’te son yıllarda, bu geleneksel lezzetlere farklı bir tat katılarak şehirde beklenmedik Suşi akımı başladı.
Bununla birlikte, pirinç, yosun, çiğ ya da pişmiş deniz ürünleri ve garnitür ürünleriyle hazırlanan Suşi sadece lezzet açısından değil, aynı zamanda kültürel bir etkileşim platformu olarak da görülüyor. Geleneksel Antep mutfağı ile Japon Suşi geleneğinin bir araya gelmesi, şehirdeki kültürel çeşitliliği vurguluyor ve farklı damak tatlarına hitap ediyor. Köklü geçmişi, şehre özgü baharatlar ve taze malzemelerle bezenmiş zengin tatlarla dolu olan Gaziantep mutfağı, geleneksel Türk mutfağını Suşi ile harmanlayarak farklı bir lezzet deneyimi sunmaya karar verdi. Suşi severleri Gaziantep’e çekiyor ve şehrin mutfak kültürüne yeni bir perspektif ekliyor. Özel malzemelerle hazırlanan Suşi çeşitleri, Gaziantepliler arasında popüler hale geldi.
Nohut’un yeni rakibi Suşi
Gaziantep’te Suşi kültürünün yükselişi, özel restoranların açılmasına ve bu konuda uzmanlaşmış şeflerin ortaya çıkmasına neden oldu. Şehirdeki Suşi severler, bu mekanlarda Suşi ustalığını deneyimliyor. Gaziantep’te yaşatılan Suşi kültürü, şehrin zengin mutfak mirasıyla modern lezzetleri birleştirerek benzersiz bir gastronomik deneyim sunuyor. Şehirdeki yemek sahnesine yeni bir soluk getirirken, aynı zamanda kültürel çeşitliliği de kutluyor.
“İki kültürü birleştirmiş olursak gastronomimiz zenginleşir”
Nohut, kebap, mangal ürünlerinin çok olduğu bir bölge olan Gaziantep’e suşiyi kazandırdıkları ve insanlara bu kültürü aşıladıkları için çok mutlu olduklarını belirten İşletme Müdürü Ferhat Taş, “Kültür açısından Gaziantep’e kazandırılmış çok önemli miraslardan bir tanesi olduğunu düşünüyorum. Bu kadar gastronominin içerisinde suşiye ve Uzak Doğu mutfağına bir sayfa açmak bizler için çok farklı bir deneyim ve çok farklı özgüven oldu. Hiç bilmeyen insanlar geliyor ve suşiyi deniyorlar. Damaklarını farklı lezzetlerle buluşturuyorlar. Nohut, kebap, mangal ürünlerinin çok olduğu bir bölge olan Gaziantep’e suşiyi kazandırdığımız ve insanlara bu kültürü aşıladığımız için çok mutluyuz. Bu iki kültürü birleştirmiş olursak gastronomimiz zenginleşir. Hem kebabı hem nohudu hem gastronomiyi hem suşiyi hem de Uzakdoğu mutfağını bir araya getirmek gurur verici. Vatandaşların ilgisini topladığımızı düşünüyoruz. Nitekim Gaziantep’te şuan günlük 350-400 kişiye yakın müşterimizi restoranımızda misafir ediyoruz. Müşterilerimizin hepsinin damak tadı farklı bu kültürü bilen ve suşinin tadını bilerek gelenlerde var hayatına bir yenilik katmak ve bu kültürü çocuklarına aşılamak isteyenlerde var. Bu çok güzel bir şey” dedi.
Uzakdoğu mutfağı ile Gaziantep’in mutfağının soslarını, baharatlarını bir araya getirerek Uzakdoğu mutfağına hitap etmek hedefiyle kendilerini geliştirme gayreti içerisinde olduklarını söyleyen Taş, “Restoranımızda Uzakdoğu mutfağı ile Gastronomi şehri Gaziantep’in mutfağının soslarını, baharatlarını bir araya getirerek Uzakdoğu mutfağına hitap etmek hedefiyle kendimizi geliştirme gayreti içerisindeyiz. Restoranımızda mutfak kısmında müşterilerimize sunduğumuz 80 çeşit yemeğimiz var. Diğer yandan ise 90 çeşide yakın suşi ile hizmet veriyoruz. Suşi fiyatımız ortalama 220’den başlayıp 300 TL ye kadar çıkabiliyor. Kesinlikle suşiyi bir insan para için yememeli. İnsanlar kendilerine yeni bir kültür aşılama düşüncesiyle hareket etmesi gerekiyor. Bu anlamda paranın bir hükmü olduğunu düşünmüyorum. Bu kültürü insanlara yaşatmak ve ileriye taşımak bizim hedefimiz onun için bu işi para için yaptığımızı düşünmüyoruz" diye konuştu.