Sağlık

Kabızlıkta Çocukları Tehdit Eden Gizli Düşman: Abur Cubur

Çocuk Sağlığını Nasıl Etkiliyor? Kabızlığın Sebepleri ve Önlemleri Üzerine Bir Bakış

Kabızlıkta Çocukları Tehdit Eden Gizli Düşman: Abur Cubur
25-01-2024 22:14

            Kabızlık, sıkça karşılaşılan bir sağlık sorunu olup, özellikle çocuklarda ciddi rahatsızlıklara yol açabiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Namık Kemal Akpınar, kabızlığın çocukluk yaş grubunun yaklaşık ('ini etkileyen yaygın bir problem olduğunu vurguluyor. Peki, bu yaygın sağlık sorununun arkasında yatan temel nedenler neler? Ve çocuklarımızı bu durumdan nasıl koruyabiliriz?

Kabızlığın Yaygınlığı ve Etkileri

           Dr. Namık Kemal Akpınar, kabızlığın çocuklarda yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediğini ve hayati olmasa da can sıkıcı durumlara yol açabileceğini belirtiyor. Çocuklar üzerindeki bu etkiler, ebeveynler ve sağlık profesyonelleri için önemli bir konu haline geliyor. Fakat bu sorunun kökeninde yatan sebepler neler olabilir?

Yanlış Beslenme Alışkanlıkları ve Kabızlık

           Dr. Akpınar, kabızlığın temel sebeplerinden birinin yanlış beslenme alışkanlıkları olduğunu açıklıyor. Abur cubur olarak tanımlanan, ev dışından tedarik edilen ve katkı maddeleri ile dolu, konsantre şekerli yiyeceklerin tüketimi; sebze ve meyve eksikliği; aşırı pastörize inek sütünün tercih edilmesi; yetersiz lifli gıda tüketimi ve yetersiz sıvı alımı, kabızlığa yol açan başlıca yanlışlar olarak sıralanıyor.

"Abur cubur, yani ev dışından tedarik edilen ve içerisinde katkı maddelerinin çok olduğu konsantre şekerli yiyeceklerin yenmesi, sebze ve meyvelerin yeteri kadar tüketilmemesi, aşırı pastörize-inek sütü tercih edilmesi, yetersiz lifli gıda tüketimi ve yetersiz sıvı alımı kabızlığa yol açan yanlışların başında geliyor."

Önleyici Önlemler ve Sağlıklı Beslenme

              Dr. Akpınar, kabızlık problemine karşı alınabilecek önlemlerin başında sağlıklı beslenme alışkanlıklarının geldiğini belirtiyor. Çocuklarda sağlıklı beslenme alışkanlıklarının teşvik edilmesi, yüksek lif içeren gıdaların ve yeterli miktarda sıvı alımının kabızlıkla mücadelede kritik öneme sahip olduğu vurgulanıyor. Ebeveynlerin bu konuda daha bilinçli davranmaları ve çocuklarına sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmaları gerektiği ifade ediliyor.

               Çocuğun sağlığı ve hayat kalitesini olumsuz yönde etkileyen kabızlık, çocukluk yaş grubunun yüzde 28’ini etkiliyor. Kabızlığın hayati bir rahatsızlık olmasa da yetişkinler ve özellikle çocuklar için oldukça can sıkıcı durumlara sebep olabildiğine ve kabızlığın temel nedenlerinden birinin yanlış beslenme alışkanlıkları olduğuna dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Namık Kemal Akpınar, “Abur cubur, yani ev dışından tedarik edilen ve içerisinde katkı maddelerinin çok olduğu konsantre şekerli yiyeceklerin yenmesi, sebze ve meyvelerin yeteri kadar tüketilmemesi, aşırı pastörize-inek sütü tercih edilmesi, yetersiz lifli gıda tüketimi ve yetersiz sıvı alımı kabızlığa yol açan yanlışların başında geliyor” açıklamasında bulundu.

               Kabızlığın, kısaca haftada 3’ten az olmak üzere, sert ve ağrılı bir şekilde dışkılama durumu olarak tanımlanabildiğine dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Namık Kemal Akpınar, “Kabızlığın olumsuz etkileri çok hızlı bir şekilde geçmediği için hem anne-baba hem de çocuk açısından bazı sıkıntılara ve zorluklara sebep olabiliyor. Fakat bu rahatsızlığın hayat boyu devam edecek bir sorun olmadığının unutulmaması gerekiyor. Hastanın normal hayatına dönmesi bazen haftalar bazen aylar alabiliyor bu sebeple yapılması ve yapılmaması gereken önerileri sabırla uygulamaya devam etmek gerekiyor” dedi.

Kabızlığı önlemek için tuvaletini yapan çocuğu ödüllendirmek gerekiyor

             İstemli veya istemsiz olarak tuvalete çıkma olayının ertelenmesinin kabızlık oluşumuna zemin hazırladığını söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Namık Kemal Akpınar, “Dışkı çıkımda bekledikçe sıvı içeriği azalıyor ve dışkı daha da katı hale geliyor. Yani çıkımın son aşamasında dışkı bekledikçe kişinin tuvalete çıkmaya karşı refleks isteği de giderek azalıyor. Makatta yara veya basur gibi rahatsızlıklar da dışkılama esnasında ağrıya neden olacağı için özellikle çocuklarda tuvaletini tutma alışkanlığı gibi sakıncalı alışkanların oluşmasına sebep olabiliyor. Ilık suya oturma banyoları, makatta ağrıyı azaltıp rahatlamaya yardımcı oluyor. Kişilerin özellikle yemek yerken ve yemek sonrası ilk 30 dakika içerisinde barsak hareketleri hızlanıyor. Bundan dolayı kabızlık şikâyeti olan çocuğun her yemekten sonra özellikle de sabah kahvaltısından sonra tuvalete oturma alışkanlığı kazanması gerekiyor. Tuvalet alışkanlığı oluşması için; çocuğun en az 10 dakika tuvalete oturtulması ve her tuvaletini yaptığında ödüllendirilmesi gerekiyor” tavsiyelerinde bulundu.

Hamur işleri kabızlığa iyi gelmiyor

               “Mevsimine göre kuru veya yaş kayısı, erik, armut, şeftali vb. her türlü sebze ve meyve tüketimi arttırılmalı” diyen Dr. Namık Kemal Akpınar, “2 yaşının altında süt alınıyorsa günde 2 su bardağını aşmamak, bol sıvı tüketmek, şekerli hamur ve hamur türevi yiyeceklerden uzak durmak gerekiyor. Patlamış mısır lif oranı bakımından zengin bir içeriğe sahip olduğu için aralıklarla alınması gerekiyor.  Pek çok hastalıkta olduğu gibi kabızlık hakkında da halk arasında kulaktan kulağa aktarılan doğru bilinen yanlışlara dikkat etmek ve bu yanlışlardan kaçınmak gerekiyor. Sık fitil veya sabun kullanımı ve benzeri yöntemlerini değil, uzman doktorların tavsiyelerini dikkate almak gerekiyor. Tedavide kullanılacak ilaçlar doktorun önereceği dozlarda ve sürelerde kullanılmalı, rahat dışkılama sonrası ilaç tedavisi birdenbire değil aylar içinde azaltılarak kesilmeli” diye konuştu.

Kabızlık nadiren de olsa başka bir hastalığın habercisi olabiliyor

                Kabızlığın yüzde 95 oranında başka bir hastalığın belirtisi olarak değil, beslenme ve tuvalet alışkanlıklarındaki hatalardan kaynaklı olarak oluştuğunu dile getiren Dr. Namık Kemal Akpınar, “Ancak yüzde 5 gibi düşük bir oranda da olsa, kabızlık başka bir rahatsızlık kaynaklı olarak da meydana gelebiliyor. Böyle durumlarda kabızlığın genel olarak tanımlanan belirtilerinin yanında ek bulgular kendini gösteriyor. Bu ek bulguları dikkatle takip etmek ve bir doktorla paylaşmak, kabızlığın altında yatan esas nedeni geç olmadan ortaya çıkarmak için büyük önem taşıyor” dedi.

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER