Gündem

Kalay Ustasının 100 Dereceyi Aşan Sıcaklıkta Zorlu Mesaisi

Şanlıurfa'da Dededen Babaya, Babadan Oğula Geçen Kalaycılık Mesleği Nasıl Sürdürülüyor?

Kalay Ustasının 100 Dereceyi Aşan Sıcaklıkta Zorlu Mesaisi
17-07-2024 17:00
ŞANLIURFA

Mesleğin Zorlukları ve Sıcaklıkla Mücadele

Şanlıurfa’nın tarihi çarşılar bölgesinde 20 metrekarelik işyerinde çalışan Ahmet Kalaycı, 55 yıldır dededen babaya, babadan oğula geçen kalaycılık mesleğini sürdürüyor. Termometrelerin 45 dereceyi gösterdiği kentte, ateş ısısıyla birlikte işyerinde hissedilen sıcaklığın 100 dereceyi aştığını belirten Kalaycı, ekmeğini kazanmak için ateş üzerinde kalay yaparak, zor şartlar altında çocuklarıyla birlikte çalıştığını söyledi. Geçimini kalay yaparak kazanan usta, yıllardır sürdürdüğü meslekte yeni elemanların zor şartlardan dolayı yetişmediğini ifade etti.

Atadan Kalan Mesleği Sürdürüyor

Ahmet Kalaycı, “Dedemizin dedesinden bize kalan mesleği devam ettiriyoruz. Bizim soyadımızda kalaycıdır. Hem mesleğimiz hem de kendimiz kalaycıyız. Babamız çoluk çocuğunu bu meslekle büyüttü. Biz de çoluk çocuğumuzu bu meslekle büyüttük, yetiştirdik. Dışarda hava sıcaklığı 40-45 derece, içerde de 70-80 derece, 100-120 derece sıcaklık altında kap kalaylıyoruz, çalışıyoruz. Mesleğimiz zor, zor şartlar altında çalışıyoruz” dedi.

“Çırak Yetişmiyor”

Kalaycı, mesleğin zor şartlarından dolayı çırak yetişmediğini belirterek, “Çırak gelip burada bu mesleği yapmıyor. Bırakın çırağı kendi evlatlarımız bile yapmıyor. Zaten meslek de gittikçe kayboluyor. Artık kimse çocuğunu çıraklık için göndermiyor” şeklinde konuştu.

Müşterilerin Görüşleri

Müşteri İbrahim Halil Küçükköse ise, “Rahmetli nenemden kalan bakır çay tepsisini kalaylamak için getirdim. Parlak güzel görünsün diye kalaylamaya verdim. Çok güzel yaptılar” ifadelerini kullandı. Bir diğer müşteri Ömer Milli ise, “Bir kabımız vardı. Kalaylamak için getirdik. Rahmetli nenemizden bize kaldı. Biz de onu kalayladıktan sonra saklayacağız. 1930’lu yılardan kalan bir kaptır” diye konuştu.

- Ahmet Kalaycı "Dedemizin dedesinden bize kalan mesleği devam ettiriyoruz. Bizim soyadımızda kalaycıdır. Hem mesleğimiz hem de kendimiz kalaycıyız." 

- Ahmet Kalaycı "Çırak gelip burada bu mesleği yapmıyor. Bırakın çırağı kendi evlatlarımız bile yapmıyor. Zaten meslek de gittikçe kayboluyor." 

- İbrahim Halil Küçükköse "Rahmetli nenemden kalan bakır çay tepsisini kalaylamak için getirdim. Parlak güzel görünsün diye kalaylamaya verdim. Çok güzel yaptılar." 

 - Ömer Milli "Bir kabımız vardı. Kalaylamak için getirdik. Rahmetli nenemizden bize kaldı. Biz de onu kalayladıktan sonra saklayacağız."İHA

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER