Gerede’de harita kadastrocu olan Barış Çağlı, bir süre sonra mesleğini bırakıp Diyarbakır’a gelerek ailesinin yanına yerleşti. Merkez Sur ilçesinde tesbih dükkanı açan Çağlı, çeşitli tesbihleri işeyip satmaya başladı.
Öğrencilikten sonra kendi mesleğini yaptığını belirten Çağlı,
daha sonra ailesinin yanına dönüp kendi işini kurmaya karar verdiğini belirterek, "Şu anda tesbih gümüş ve kehribar üzerine farklı farklı tasarımlar yapmaya çalışıyoruz. Bizim günlük hayatımızda bildiğimiz ateş, sıkma, zar, damla kehribar gibi birçok segment var. Bunlar alt segment olarak birçok dereceye ayrılıyor” dedi.
"Dolar kuru ile satılır"
Tesbihin çok geniş alanı olduğunu ve tesbihlerin en iyileri yurt dışından gelerek dolar bazlı satıldığının ifade eden Çağlı, “Tesbih çok geniş alana bağlıdır. 10 liraya da tesbih bulunabilir, 20-30 bin liraya da tesbih bulabiliyoruz. Bu da kalitesine, işçiliğine, ustasına göre değişkenlik gösterebiliyor. Bizim normal günlerde kullandığımız ve yurt dışından gelen damla kehribar dediğimiz Ukrayna, Polonya, Baltık Denizi kıyılarında olan ülkelerden çıkarılan kehribarlar vardır. Bu ürünler de gram bazlı gelir, gram bazlı satılır ve dolar üzerinde gelir dolar kuru ile satılır. Bu tesbihler normal hayatta kullandığımız teşbihlerden daha değerlidirler. Kehribar sinir, strese iyi geliyor, çektikçe renk değiştirdiğini” diye konuştu.
“Kehribarın en büyük özelliklerinden bir tanesi ne kadar çok elinde kalırsa, ilgi gösterilirse, yumuşar rengi açılıyor" diyen Çağlı, "Damla kehribarda ise çocuklarda diş çıkarma, salya akıtmak için ve bazı doktorlar damla kehribarı guatrı hastalığı için yönlendiriyor. Bazı müşterilerimizden guatrı için kullandıkları için bazen iyi geldi diyen müşterilerimiz de oluyor. Faydası olmadı diyen müşterilerimiz de oluyor. Kehribar faydalı bir üründür. Kehribarın da orijinaline ve doğalına denk gelmek lazım. Kehribar teşbihi çok ucuz bir tesbih değildir. Kehribar reçine olduğu için erir. Halk tarafından bilinen ise erirse plastik buda büyük bir yanlış düşüncedir” şeklinde konuştu.