Diyarbakır Olgunlaşma Enstitüsü’nün el sanatları atölyesinde, çarpana tekniğiyle yapılan dokumalar, bakır ve yarı değerli taşlarla birleşerek üretilen takılar büyük ilgi görüyor. Her biri ince işçilikle işlenen takılar, göz kamaştıran modelleriyle vitrinlerde yerini alıyor.
Çarpana Dokuma Tekniği ve Bakırın Sanata Dönüşümü
Olgunlaşma Enstitüsü, çapana tekniğiyle yapılan dokumalar ve arazide toplanan yarı değerli taşlarla önemli bir sanatsal üretim gerçekleştiriyor. Bu atölyede, kentin yeraltı madeni olan bakır da kullanılarak birbirinden farklı tasarımlar ortaya çıkıyor. Bakır, Diyarbakır’ın kültüründe uzun bir geçmişe sahip olup, bu geleneği modern takılarda kullanmak esnafların ve sanatçıların uğraşı haline gelmiştir.
Bakır Bileziklerden Yeni Tasarımlara
Diyarbakır Olgunlaşma Enstitüsü Müdiresi Ufuk Yakut, bakırın doğada saf halde bulunan metallerden biri olduğunu belirterek, atölyede bakır bileziklerle yeni çalışmalar yapıldığını söyledi. Ayrıca, Diyarbakır hasırını bakırla birleştirerek özgün tasarımlar oluşturduklarını ifade etti.
Çarpana ve Yarı Değerli Taşlarla Farklı Tasarımlar
Çarpana dokumanın tamamen elle yapıldığını belirten Yakut, "Bu dokuma tekniğini bakırla birleştirerek bilezikler oluşturuyoruz. Ayrıca, Diyarbakır hasırını yarı değerli taşlarla birleştirerek farklı tasarımlar ortaya çıkarıyoruz." dedi. Bu eserler, kurumun bohça mağazasında satışa sunuluyor.
“Kurumumuzda yapılan ürünler, hem geleneksel hem de modern tasarımları bir araya getiriyor.”
Bakır Takı Üretiminde Çeşitli Teknikler Kullanılıyor
Kuyumculuk Teknolojisi Öğretmeni Sevcan Aydoğan, Diyarbakır’daki bakır sanatının eski bir gelenek olduğunu vurguladı. Aydoğan, farklılık yaratmak için bakırı takılarda kullanmaya başladıklarını ve bu şekilde bilezik, kolye, yüzük gibi ürünler ürettiklerini belirtti. Takılar, balıksırtı, örgü ve sepet örgü gibi tekniklerle hazırlanıyor.
“Takılarımızın yapım süresi, kullanılan tekniğe bağlı olarak değişiyor. Bazen 2 saatte bir bilezik çıkartılabilirken, bazı projeler 10 güne kadar sürebiliyor.” İHA
