Sağlık

Prof. Dr. Teker: “Meme Kanseri Her Beş Kadından Birinde Yeniden Ortaya Çıkıyor”

Meme kanseri tedavisi sonrasında tekrarlama riski ne kadar yüksek? Hastalar, bu riskle nasıl başa çıkabilir? Prof. Dr. Fatih Teker'in açıklamaları ışığında meme kanseri sürecine dair bilinmesi gerekenler. Detaylar haberimizde

Prof. Dr. Teker: “Meme Kanseri Her Beş Kadından Birinde Yeniden Ortaya Çıkıyor”
11-10-2024 18:00
GAZİANTEP

Meme Kanseri Tedavisi Sonrası Tekrar Riski

Liv Hospital Gaziantep Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Teker, meme kanseri tedavisi ve sonrasında nüks etme olasılığı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Meme kanserinin erken teşhis edilmesi durumunda, hastaların büyük bir kısmı tedavi sürecini başarıyla tamamlıyor. Ancak, Prof. Dr. Teker'in belirttiği üzere, meme kanseri hastalarının yaklaşık yüzde 20'sinde, tedavi sonrasında dahi kanserli hücreler başka bölgelerde yeniden oluşabiliyor.

Kaygı ve Endişelerle Başa Çıkmak

Prof. Dr. Teker, meme kanseri tedavisi gören hastaların, hastalığın tekrarlama olasılığı karşısında ciddi endişeler yaşadıklarını dile getirdi. “Hastalığım yeniden nükseder mi, vücudumun başka yerlerinde de kanser gelişir mi?” gibi sorular, birçok hastanın aklını kurcalıyor. Teker, bu kaygıların, hastaların herhangi bir ağrı ya da belirtiyi yanlış yorumlamasına yol açabileceğini belirterek, bu kaygıların hekimler tarafından ciddiyetle ele alınması gerektiğini vurguladı.

Endişeleri Yönetmenin Yolları

Hastalara önerilerde bulunan Prof. Dr. Teker, meme kanseri gibi ciddi hastalıklarda korku ve endişelerle başa çıkmanın zorlayıcı olabileceğini belirtti. Ancak Teker, her hastanın kendine özgü bir yaklaşım geliştirmesi gerektiğini savunarak, “Korkuyu azaltmak ve çözümü bulmak için içsel kaynaklarınıza odaklanın,” dedi. Psikolojik destek, meditasyon ve alternatif terapiler gibi yöntemlerin, hastaların ruh sağlığını korumak adına etkili olabileceğini ifade etti.

Aşırı İyimserlik Tehlikesi

Prof. Dr. Teker, aşırı kaygının yanı sıra, aşırı iyimserlik içinde olan bazı hasta gruplarının da risk taşıdığını söyledi. Bu tür hastalar genellikle “Bir şeyim yok, iyiyim, hastalık geçti gitti,” gibi düşüncelerle gerçek belirtileri göz ardı edebiliyorlar. Teker, bu durumun, kanserin erken belirtilerinin fark edilmesini engelleyebileceğine dikkat çekti. Pozitif düşüncenin faydalı olabileceğini ancak hastaların belirtileri ciddiye almalarının önemli olduğunu vurguladı.

Dengeli Bir Tutum Geliştirmenin Önemi

Prof. Dr. Teker, meme kanseri tedavisinde hem iyimser hem de kötümser yaklaşımların dengelenmesi gerektiğini belirtti. Özellikle “Ya tekrar çıkarsa, ya yayılırsa” gibi endişelerle hayatını kontrol altına almaya çalışan hastalara, sağlıklı bir denge bulmaları tavsiyesinde bulundu. Teker, bedenin iyileşme sürecine katkı sağlayan ruhsal bir dengenin, genel sağlık üzerinde olumlu etkileri olabileceğini ifade etti.

Sağlık ve Mutluluk Arasındaki Bağ

Prof. Dr. Teker, meme kanseri sürecinde sağlığın korunmasının yanı sıra, hastaların kendilerine yeterince zaman ayırmalarının önemine dikkat çekti. Hastalığın tekrarlama riskine rağmen, yaşam kalitesini yüksek tutmanın ve sağlıkla ilgili endişeleri bir kenara bırakıp yaşamın tadını çıkarmanın bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri olduğunu belirtti. Teker, hastalara her zaman için vücutlarını tanımaları ve herhangi bir şüphe durumunda vakit kaybetmeden uzman yardımı almaları gerektiğini hatırlatarak sözlerini sonlandırdı. İHA

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER