Gündem

SİVEREKLİ YAZAR SORGULUYOR SİVEREK’TE NEDEN BU ACILAR ? NEDEN BU İNTİHARLAR?

SİVEREKLİ YAZAR SORGULUYOR   SİVEREK’TE NEDEN BU ACILAR ? NEDEN BU İNTİHARLAR?
04-06-2022 18:53

YAZAR HASAN BAYDİLLİ. SON GÜNLERDE URFA GENELİNDE ÖZELDE İSE SİVEREK’TE YAŞANAN İNTİHAR OLAYLARINA DİKKAT ÇEKMEK AMACIYLA BİR YAZI KALEME ALARAK AİLELERİ İNTİHAR KONULARİNDA UYARDI.

Herkesin yüreğini dağlayan ve bir ateş topu gibi yuvalara düşen intiharlar Siverek’te Can sıkmaya devam ediyor. Ne yazık ki yine bir genç, yine bir intihar ve yine bir ölüm … Gençler bu korkunç ölüm şeklini neden seçiyorlar acaba? Siverek’teki intiharların sosyolojik yapısını derinden incelemek gerekir aslında.

Sosyolog değilim ama, son dönemlerde genelde ülkenin, özelde Siverek’in kötü giden sosyoekonomi yapısının yanı sıra, anti sosyal kişilik bozukluğu, alkol ve bağımlılık, boşanma, reddedilme, işten çıkarılma, işsizlik, yasal sorunlar, adil olmayan yaşam biçimi, aile içi iletişimsizlik, geleneksel yaşamın katı kuralları, maddi ve manevi boşluklar, inançsızlık, gelecek kaygısı, toplumsal buhran, yalnızlık ve çaresizlik hissi, yoksulluk, umutsuzluk, aile düzeni ve kavramının gittikçe yok olması, Siverek’in özel sosyal yapısı, ekonomik sıkıntılar, gençlik ve buna benzer bir sürü nedenler sayabiliriz. Yapılan incelemelere göre intihar edenlerin yüzde doksanı depresyon geçiren hastalardır. Bunun yanı sıra kötü yaşam koşulları da intihar riskini artırmaktadır. Aslında intihar önlenebilecek bir ölüm nedenidir. İntihar eğilimli kişilerin kesinlikle ölmeyi istedikleri yanlış bir inanıştır. Yoğun bir ruhsal acı yaşayan bu kişilerin aslında kurtarılma arzusu içinde olduğunu bilmek gerekir. Dönemsel kriz yaşayan bu gibi meyilli insanlarımıza el uzatmalıyız. Onları dikkate alıp sorunlarını sevgi ve şefkat içerisinde çözme yoluna gitmeliyiz. Bunalım ve hastalığın etkisiyle iradesi dışında hareket eden üzüntü ve ümitsizlik içinde olan bu kişileri asla yalnız bırakmamak gerekir. Aile bağları zayıf toplumsal etkileşimin az olduğu kişilerde intihar olasılığı da artmaktadır. Ayrıca inanç ve aile bağlarını kuvvetli sağlamayan kişilerde intihar riski artmaktadır. Öncelikle ailelerin çocuklarını markaja alarak, özellikle psikolojik sorunları olan çocuklarına karşı birebir diyalog kurmalıdır. Varsa sorunları açık ve net bir şekilde konuşulmalı. Aksi takdirde sorunları gizledikçe daha da fazla derin yaraların açılması kaçınılmazdır. Büyümeden sorunların derinliklerine inilmelidir.

Bu konuda ailelerin yanı sıra devlet yetkililerinin, idarecilerin, öğretmen, din adamları, sosyolog ve psikologlara büyük görevler düşmektedir.

Son olarak gençlere bir çift söz: Sosyal medyanın yazı ve görselini oluşturan zararlı oyunlarından, film ve pembe dizilerinden lütfen uzaklaşın. Sosyal medyanın zararlı olan konularına bakalım şimdi. Nedir bunlar? Kısaca:

Aileden ayrı nasıl yaşanır,

Eşini nasıl aldatabilirsiniz,

Yalan, dolan üzerine kurulu sevgili nasıl olunur, Kadına veya hem cinsine nasıl şiddet uygulanır, Küçük yaştan beri nasıl silah tutulur, nasıl cinayet işlenir,

Kolay yollardan nasıl zengin olunur,

Basamak ve para uğruna nasıl kendini satabilirsin,

Uyuşturucu bataklığına nasıl saplanıp çırpınırsın,

Nasıl mafya olursun, vs,vs…

Ve geleceğimiz nokta, korkunç üzücü ve ürkütücü bir yaşam tarzı…

Son söz: Gençler asla sahip olmadığınız şeyler için kendinizi üzmeyin.

Yanlış tercihleriniz ile kaderinizi imzalamayın.

Size zevk verecek güzel şeylere zaman ayırın.

Güneşe çıkın, yürüyün, dost ve arkadaş edenin ve yüz yüze konuşun.

Egzersiz yapın.

Toplumun hazırladığı suça ortak olmayın.

Ve kitap okuyun, dost arıyorsanız kitap okuyun, aç kalsanız dahi kitap okuyun…

Ve kendinize gelin GENÇLER, dünyada hiçbir şey sizden daha değerli değildir. unutmayın…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER